Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1951 Esas 2012/2959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1951
Karar No: 2012/2959
Karar Tarihi: 02.05.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1951 Esas 2012/2959 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/1951 E.  ,  2012/2959 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı vekili ile davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekili Avukat ... davalı ... vekili Avukat ..., davalı Nermin Başsal ve arkadaşları vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, alacağın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 116.307,52 TL alacağın davalılardan ... Yapı İnş. Ltd. Şti. dışındaki davalılardan tahsiline ve ... Yapı İnş. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: ... 29. Noterliği"nce doğrudan düzenlenen 20.09.2002 tarih ve 10092 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini ..., Neriman Baysal ve ... arsa sahibi; dava dışı ... adlı şahıs ise, yüklenici sıfatlarıyla imzalamışlardır. Yüklenici ..., sözleşme konusu 646 ada 1, 647 ada 1, 648 ada 1, 650 ada 1 ve 655 ada 1 numaralı parseller üzerine, sözleşmede öngörülen koşullarla inşaat yapımını yüklenmiştir. 20.09.2002 tarihli sözleşme
    konusu parsellerin, dosya kapsamındaki tapu kayıtları incelendiğinde; diğer arsa sahibi davalılarca, bu sözleşmenin imzalanmadığı anlaşıldığı gibi; 647 ada 1 numaralı parselin, müşterek paydaşlarından olan ... Belediye Başkanlığı"nca da imzalanmamıştır. Ancak, davalılardan müşterek paydaş sıfatıyla ... ile ..., ..."ün 20.09.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay vermiş oldukları, yüklenici ..."ya gönderdikleri fesih bildirimine ilişkin ihtarname kapsamı ile dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
    TMK"nın 692. maddesi hükmü gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işleminin yapılması, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Dava dışı ve 647 ada 1 numaralı parselde müşterek paydaş olan ... Belediye Başkanlığı"nca, 20.09.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay verilmediği gibi; yüklenici ... ile bu belediye arasında da ayrıca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi de yapılmamıştır. O halde, 20.09.2002 tarihli ve 10092 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olabilmesi için TMK"nın 692. maddesi hükmünde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir. Bu yasal nedenle, sözü edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yanlarını bağlayıcı değildir.
    20.09.2002 tarihli sözleşmenin 14. maddesi; “müteahhit iş bu sözleşmeye konu olan bloklar için inşaat ruhsatını, bu mukavelenin imzalandığı tarihten itibaren azami 4 ay içinde alacaktır. Müteahhit 4 ay içinde inşaat ruhsatı alamadığı takdirde mal sahipleri iş bu mukaveleyi feshetmek hakkına sahip olacaklar ve fesih tarihine kadar müteahhidin yapmış olduğu bütün masraflar müteahhidin uhdesinde kalacaktır.” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu hükmü BK"nın 158/son maddesi hükmü gereğince “dönme cezası” niteliğindedir.
    Yüklenici ..."nın yapımını yüklendiği inşaatı terketmesinden sonra, bu yüklenicinin üzerinde bir kısım inşaat işi yaptığı 655 ada 1 parsel üzerine inşaat yapılması için tüm davalı paydaşlarla, yüklenici ... Yapı İnş. Ltd. Şti. arasında ... 29. Noterliği"nce doğrudan düzenlenen 03.03.2006 tarih ve 01555 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Davacı, 655 ada 1 numaralı parselde paydaş değildir. Davacı, ... ile yapılan 20.09.2002 tarihli sözleşmenin metni yukarıda yazılı 14. maddesi hükmüne dayalı olarak ... tarafından 655 ada 1 parselde yapılan inşaat işleri sebebiyle öngörülen ceza koşulundan ötürü hak sahibi olduğunu ileri sürerek, davalılardan alacak isteminde bulunmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere; davacının tarafı olduğu sözleşme, geçersiz olduğundan sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulu da geçersizdir. 20.09.2002 tarihli sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde dahi; 14. maddesi hükmü, BK"nın 20. maddesi gereğince batıldır. Bu sebeplerle geçersiz sözleşmenin ceza koşulunu içeren geçersiz hükmüne dayalı olarak davacının, davalılardan alacağın tahsilini talep etmesinin kabulüne olanak yoktur.
    Diğer yandan BK"nın 61 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince ve “haksız iktisap kuralları” uyarınca davacının, davalılardan alacak istemesine de yasal olanak yoktur. Çünkü
    davacının zararına; davalılarca, edinilen bir kazanım yoktur. Tüm bu sebeplerle, davacının davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken; davalı şirket dışındaki davalılar hakkında hukuksal olmayan gerekçelerle kurulan hükümle alacağın tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    Hakkındaki dava reddedildiği halde davalı şirket yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması; dava kısmen ıslah edilmesine ve ıslah edilen miktarın da mahkemece kabul edilmiş olmasına karşın, ıslah tarihi yerine, ıslah edilen miktara da dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere temerrüt faizi uygulanması; davalı arsa sahiplerinin arsa payı oranına göre sorumlu tutulabilecekleri gözetilmeden, davası kabul edilen alacağın arsa sahibi davalılardan eşit oranda tahsiline karar verilmiş olması kabul şekli bakımından doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduklarından 900,00 TL Yargıtay duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Ltd. Şti."ye geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine, 02.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara