Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3029 Esas 2022/2071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3029
Karar No: 2022/2071
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3029 Esas 2022/2071 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/3029 E.  ,  2022/2071 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... vd.

    Taraflar arasındaki aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Davacı, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eş olarak şahsına özgülenmesi talebinde bulunmuştur.
    Dava, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemesince 20/10/2015 tarih ve 2014/682 Esas, 2015/984 sayılı Karar ile görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu görevsizlik kararı üzerine dosya İzmir 12. Aile Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan inceleme neticesinde 05/11/2015 tarihli karar ile (karşı) görevsizlik kararı verilerek dosya merci tayini için Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmiştir,
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, 03/11/2016 tarih ve 2016/8523 Esas, 2016/10063 Karar sayılı ilam ile; İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir
    Yargı yerinin belirlenmesi üzerine, davanın yargılaması görevli İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş, 30/03/2017 tarih ve 2016/1252 Esas, 2017/379 sayılı Karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
    İş bu karara karşı, davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak amacıyla Dairemize gönderilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinin dördüncü fıkrasında; "Yargıtay'ın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü; Geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasında; "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez" hükmünü içermektedir.
    Yukarıda bahsi geçen kanun maddelerinin amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
    Diğer bir anlatımla, Yargıtayın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, böylece Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
    Somut uyuşmazlıkta, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesince merci tayini yolu ile belirlenmiş ve Yargıtay dosyadan elini çekmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli mahkeme tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir. Kanun yoluna başvurulan karar, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin (esasa ilişkin) kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtayın önceden bir denetimi söz konusu değildir. Merci tayini hususunda verilen karar temyiz incelemesi niteliğinde olmadığından ve ilk derece mahkemesinin esasa ilişkin kararı, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş olduğundan, bu aşamada temyiz kanun yoluna tabi değildir. Bu gerekçelerle istinaf incelemesi yapılması için dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle “istinaf” ibaresi taşıyan dilekçedeki talep konusunda kanun yolu değerlendirmesi yapılmak üzere dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara