Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3539 Esas 2022/2084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3539
Karar No: 2022/2084
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3539 Esas 2022/2084 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/3539 E.  ,  2022/2084 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    ...
    ...

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.10.2018 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... aleyhindeki davanın reddine, davalı ... aleyhindeki men'i müdahale davasının kısmen kabulüne, bu davalının dava konusu taşınmaza müdahalesinin men'ine, ecrimisil davasının kabulüne, kısmen reddine dair verilen 03.03.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, davacının 3633 ada 14 parsel üzerinde bulunan dava konusu 19 bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmazı 11.07.2018 tarihinde davalı ...’dan satın aldığını, davalıların karı koca olduklarını, davacının taşınmazı satın aldığı gün boşaltmaları için bu taşınmazda oturan davalılara noterden ihtarname gönderdiğini ancak davalıların taşınmazdan çıkmadıklarını ve haksız işgale devam ettiklerini, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını belirterek, elatmanın önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3 aylık ecrimisil bedeli 3.000,00TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazı diğer davalı ... ile evlenmeden önce kendisinin satın aldığını, ancak ekonomik zorluklardan dolayı satmak zorunda kaldığını, davalı ... ile boşanma sürecinde olduğunu, ihtarnamelere rağmen diğer davalı eşi Pınar’ın taşınmazı boşaltmadığını, açılan davadan sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, dava konusu taşınmazı diğer davalı eşi ... ile birlikte aldıklarını, eşi ile aralarındaki boşanma davası sırasında eşi ...’ın adına kayıtlı taşınmazı davacıya sattığını, bu satışın eşi ile davacı arasında anlaşmalı ve muvazaalı olarak kendisinden mal kaçırma amacı taşıdığını, taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasındaki farkın muvazaanın kanıtı olduğunu, ev satılırken kendisinden rıza ve imza alınmadığını, diğer davalı ile halen evli olduğunu ve bu evde oturduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı ... aleyhindeki davanın reddine, davalı ... aleyhindeki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, dava konusu taşınmaza elatmanın önlenmesine, ecrimisil davasının kısmen kabulüne, 1.388,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu taşınmaz tapu kaydına göre 22.05.2015 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı 3. kişiden satın alınmış, 11.07.2018 tarihinde davalı ... taşınmazı tapuda davacı ...'a satarak devretmiştir.
    Dosyadaki mevcut nüfus kayıtlarına göre davalılar 22.01.2016 tarihinde evlenmişlerdir. Aralarında boşanma davası sürmekte ise de, henüz boşanmanın gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
    Türk Medeni Kanununun “Aile Konutu” başlıklı 194/1 maddesinde; “eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmü getirilmiştir.
    Somut olaya gelince; davalılar karı koca olup, halen boşanma gerçekleşmemiştir. Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesi gereğince eşlerden birinin açık rızası bulunmadıkça aile konutu devredilemez. Taşınmazın aile konutu olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazın temlikinde ya da daha sonraki bir tarihte diğer eşin aile konutunun devrine yönelik açık rızasının bulunup bulunmadığı tespit edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 16.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara