Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4956 Esas 2012/2746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4956
Karar No: 2012/2746
Karar Tarihi: 24.04.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4956 Esas 2012/2746 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile davacı şirket arasında sözlü olarak yapılan alüminyum doğrama işine ilişkin iş bedeli davacı şirket tarafından ödenmiştir. Bağımsız bölüm tapu kaydı davalı şirketin ortağına ait olsa da, davacı şirket tarafından kullanılmaktadır ve fatura da davacı şirket adına düzenlenmiştir. Davacı şirket, ortağın şirketi temsilen davayı açan avukata vekâletname verdiğini iddia etmiştir. Mahkeme, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, davacı şirketin sözlü sözleşmenin tarafı olduğunu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 1, madde 2, madde 3, madde 6, madde 7, madde 8; Ticaret Kanunu madde 48.
15. Hukuk Dairesi         2011/4956 E.  ,  2012/2746 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, ayıplı işlerin giderilme bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davacı şirketin aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı iş sahibi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu alüminyum doğrama işinin yapılması konusunda yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.
    Dosyada bulunan tapu kaydından bağımsız bölümün ... adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket vekili bağımsız bölümün davacı şirket tarafından kullanıldığını, tapu maliki olan ...’nın da şirketin temsilcisi olduğunu iddia etmiştir. Davanın açılması sırasında dosyaya konulan vekâletnamenin incelenmesinden davacı şirketin temsilcisinin ... olduğu, bu kişinin şirket temsilcisi olarak davayı açan avukata vekâletnameyi şirketi temsilen verdiği belirlenmiştir. Davalı yüklenici şirket tarafından faturanın davacı şirket adına kesildiği, iş bedeline mahsuben verilen çeklerin şirkete ait olduğu, ödemelerin de davacı şirket tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davalı şirket tarafından yapılan iş nedeniyle verilen 16.09.2008 ve 16.10.2008 keşide tarihli çeklerin davacı şirket tarafından verildiği, bu çekler nedeniyle davalı tarafça yapılan icra takibinde borçlu olarak davacı şirketin gösterildiği ve ödemenin de davacı şirket adına yapıldığı belirlenmiştir.
    Bu durumda alüminyum doğrama işiyle ilgili sözlü anlaşmanın davacı şirket ile davalı şirket arasında yapıldığı, faturanın davacı şirket adına düzenlendiği, ödemelerin davacı şirket tarafından yapıldığı, bağımsız bölümün davacı kullanımında olduğu, tapu kaydının davacı şirket ortağı ... adına olmasının davacı şirketin sözleşme yapmasına engel teşkil etmeyeceği, davacı şirketin sözlü sözleşmenin tarafı olup, 3. kişinin fiilini
    taahhüt eden sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara