Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/1203 Esas 2022/4859 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkemenin sanığın cezai ehliyetinin tam olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapmadığı ve suçun niteliğini yanlış belirlediği için karar bozulmuştur. Suç tarihi itibariyle sanığın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı olup olmadığına dair rapor aldırılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/1 ve 32/2. maddeleri: Cezai ehliyeti kısmen veya tamamen olmayan kişilerin hukuki sorumluluğunu düzenler.
- 102/1-c.1. maddesi: Cinsel saldırı suçunun niteliğini belirler.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine dair Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.06.2021 gün ve 2019/43 Esas, 2021/233 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
İlk derece mahkemesinde gerçekleştirilen yargılama sırasında sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca tanzim edilen 19.02.2020 tarihli heyet raporu ile müdafi tarafından sunulup, sanık hakkında başka bir suçtan yapılan yargılamada İstanbul Mazhar ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan aldırılan 19.08.2020 tarihli sağlık kurulu raporunda ise cezai ehliyetinin ... hastalığı ile organik kişilik bozukluğu nedeniyle kısmen azaldığı ve hakkında 5237 sayılı TCK’nın 32/2. maddesinin tatbikinin gerektiğinin belirtilmesi karşısında mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için sanığın tüm raporları, tedavi evrakı ve dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Üst Kuruluna sevk edilerek gözlem altına alınıp, muayenesi yapıldıktan sonra suç tarihi itibarıyla herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bu nedenle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı ve mevcut haliyle hakkında TCK’nın 32/1 veya 32/2. maddelerinin tatbiki gerekip gerekmediğine dair rapor aldırıldıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Tüm dosya kapsamına göre olay tarihinde zorla odaya götürdüğü reşit mağdureyi yatağa yatırarak üzerine çıkan sanığın, nitelikli cinsel saldırı eylemine yönelik başladığı icrai hareketlerini organ veya sair bir cisim sokmak suretiyle sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde kendiliğinden bıraktığı ve mevcut haliyle mağdureyi öpüp, vücudunu okşayarak kıyafetlerini çıkarma şeklinde sübuta eren eyleminin aynı Kanunun 102/1-c.1. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırıya teşebbüsten mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 10.09.2021 gün ve 2021/1568 Esas, 2021/1354 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.