Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/856 Esas 2021/4036 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/856
Karar No: 2021/4036
Karar Tarihi: 05.04.2021

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/856 Esas 2021/4036 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2021/856 E.  ,  2021/4036 K.

    "İçtihat Metni"



    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarih ve 2018/399-2019/75 E.-K. sayılı kararının 08/04/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2020 tarih ve 2018/399-2019/75 E.-K. sayılı ek kararı ile, anılan kararı takiben bu kez sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair aynı Mahkemenin 29/07/2020 tarih ve 2018/399-2019/75 E.-K. sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2020 tarih ve 2020/748 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/12/2020 gün ve 94660652-105-34-12943-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/01/2021 gün ve 2020/113801 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz.” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesinde ki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” biçimindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin, yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği cihetle, somut olayda mahkumiyet hükmünü veren heyette başkan olarak bulunan Hâkim ... ve üye olarak bulunan Hâkim...’ın, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair mahkeme heyetinde görev alamayacakları gözetilmeden, anılan hâkimlerin başkan ve üye olarak görev yaptığı heyet tarafından taleplerin incelenmesi karşısında, yazılı şekilde kararların verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Hükümlünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62, 52. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün usûlüne uygun bir şekilde kesinleştirilerek infaza verilmesinden sonra, müdafiinin sunduğu 23/01/2020 tarihli dilekçeyle, yargılamanın yenilenerek infazın durdurulması ve 6763 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler doğrultusunda dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesinin talep edildiği, mezkûr talep hakkında mahkemece, yargılama sırasında uzlaştırma işlemlerinin yapıldığı fakat tarafların uzlaşamadığı gerekçe gösterilerek 21/02/2020 tarihli ek kararla talebin reddine karar verildiği, anılan ek kararın hükümlü müdafiine 05/03/2020 tarihinde usûlüne uygun olarak tebliğ edildiği incelenen dosya münderecatından anlaşılmakta olup, her ne kadar hükümlü müdafiinin talebi ve buna dair mahkemenin ek kararı yargılamanın yenilenmesi şeklinde nitelenerek kanun yararına bozma istemine konu edilmiş ise de, söz konusu talep ve karar TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca uyarlama yargılamasına ilişkin olup 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311 ve devamı maddelerinde düzenlenip de olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesi ile ilgisi bulunmadığından, keza, bu defa hükümlünün sunduğu 16/07/2020 havale tarihli talep dilekçesinde, uzlaştırma işleminin yöntemine uygun yapılmadığını ve kararın tebliğ işleminin usûlsüz olduğunu ileri sürdüğü, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi"nce şartları oluşmadığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği, hükümlünün bu karara sunduğu 12/08/2020 havale tarihli dilekçeyle, uzlaştırma ve tebligata ilişkin itirazlarının mahkemece incelenmediğini ileri sürerek itiraz ettiği ve İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nce itirazın reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hükümlünün cezaevi idaresi vasıtasıyla gönderdiği 16/07/2020 havale tarihli talep ve 12/08/2020 havale tarihli itiraz dilekçeleri Mahkemelerce yargılamanın yenilenmesi şeklinde nitelenerek sonuca gidilmiş ve Yüksek Adalet Bakanlığınca da bu niteleme aynen benimsenerek kanun yararına bozma istemine konu edilmiş ise de, hükümlünün taleplerinin CMK"nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenip de olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesi ile bir ilgisi bulunmadığından, esasen, uzlaştırma işleminin yöntemine uygun yapıldığı gibi gerekçeli kararın usûlüne uygun bir şekilde kesinleştirilmesine nazaran, kanun yararına bozma istemine konu edilen İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/09/2020 tarih ve 2020/748 D.İş sayılı kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan; İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/399-2019/75 E.-K. sayılı dosyasından verilen 21/02/2020 tarihli ek karar ile İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/09/2020 tarih ve 2020/748 D.İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE, 05/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara