Esas No: 2021/2464
Karar No: 2022/2122
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2464 Esas 2022/2122 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2464 E. , 2022/2122 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
...
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02/06/2011 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19/01/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilip temyiz edilebilen kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361’inci maddesi hükmüyle belirlenmiştir. Bu hükme göre, kural olarak bölge adliye mahkemesince verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (HMK m. 361/f.1) Ayrıca, mahkemeler kanunda temyiz edilemeyeceği düzenlenen kararların temyiz edilebileceğine dair karar veremez, bu yönde verilen kararlar yok hükmündedir.
Öte yandan; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-b maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibariyle temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesinde gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz. Bu anlamda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesi ve özel kanunlar uyarınca sulh hukuk mahkemesince verilen kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulması halinde, bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince verilecek karar kesin olup, temyiz edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; dava dilekçesinin verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 8. maddesinde “mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi” davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Dava tarihi itibariyle görevli olan sulh hukuk mahkemesince kararın verildiği tarih olan 19.01.2018 itibariyle, 6100 sayılı HMK yürürlükte olup, mahkemece verilen karar istinaf kanun yoluna tabidir.
6100 sayılı HMK'nın temyiz edilemeyen kararlar başlıklı 362/1-b maddesinde "4'üncü maddede gösterilen davalar ile (23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar" hükmü dikkate alındığında, sulh hukuk mahkemesinin “davanın reddine” yönelik kararı üzerine bölge adliye mahkemesince verilen "esastan ret" kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, kararın bir örneğinin İLK DERECE MAHKEMESİNE, dosyanın kararı veren BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.