Esas No: 2021/3657
Karar No: 2022/2166
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3657 Esas 2022/2166 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3657 E. , 2022/2166 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
...
...
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/09/2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın davanın kabulüne dair verilen 17/04/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ... ...’ın, muris ...'ın torunu olarak 3/4 oranında mirasçısı olup, murisin kayden malik olduğu ...,... ada ... parselde kayıtlı 40 no’lu bağımsız bölüme davalılardan ... ve ...'un, 314 ada 123 parselde kayıtlı 5 no’lu bağımsız bölüme davalılardan ... ve ...'un, 314 ada 123 parselde kayıtlı 7 no’lu bağımsız bölüme ise davalı ...'un ikametgah etmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek davalıların hiçbir hakka dayalı olmayan müdahalelerinin sonlandırılmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlar, duruşmalara katılarak açılan haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davaya konu bağımsız bölümlerin, muris ...'ın sağlığında, ikinci eşinin çocukları olan davalılara kendisine bakması şartı ile oturmaları konusunda şifahen verildiği, bu durumun her iki tarafın anlatımından anlaşıldığı, mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık beyanlarında murisin ölümünden önce ikinci eşi ile evlenmesinden kısa bir süre sonra Alzheimar hastalığına yakalandığı ve akli melekelerinin yerinde olmadığı, bu nedenle sağlıklı bir tasarruf işlemi yapamayacağı, davalıların murisin ölümünden önce kendisi ile ilgilenmelerinden dolayı bir minnet borcu olarak dava konusu bağımsız bölümlerde oturmalarını sözlü olarak söylediği, ölümünden sonrasına ilişkin oturmalarının devam edeceğine dair bir beyanının bulunmadığının anlaşıldığı, davalılar tarafından bu yönde yazılı bir ölünceye kadar bakım sözleşmesi, bağış gibi belge de sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde, davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B.İstinaf Nedenleri
Davalılar istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının eksik inceleme sonucu hatalı verildiğini, davaya konu edilen taşınmazların mülkiyetinin sadece davacı ... ...'a ait olmadığını, bir kısmının, murisin eşi olan anneleri ...'a ait olduğunu, tarafları ve dava konusu farklı olan üç ayrı taşınmaz için aynı dava dilekçesi ile dava açılmasının mümkün olmadığını, haksız müdahalenin söz konusu olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesi; dava konusu taşınmazların niteliği gereği konut olarak kullanıldığını, her ne kadar kök muris tarafından muvafakate dayalı olarak kullandırıldığı iddia edilmiş ise de ölümü ile birlikte davacının da payı oranında taşınmazlardan yararlanmayı talep edebileceğini, taşınmazları kullanan kişilerin de paydaş/iştirakçi ...'ya teb'an kullandıklarını açıklamıştır.
2. Daire; ilk derece mahkemesince, davalılar hakkında paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak elatmaya karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğunu belirterek davalıların istinaf başvurularını kabul etmiştir.
3. Ayrıca, dava konusu edilen bölümlerde davacının payına isabet eden ve dava tarihi itibariyle belirlenen değerin dava değeri olduğu gözetilerek 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı alınması gerekirken, taşınmazların tamamı üzerinden fazla harç alınmasının da doğru olmadığını belirtmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge adliye mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde, davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz nedenleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalıların dava konusu taşınmazlarda pay sahibi olmadıklarını, anneleri ... ...’ın payının ise muris ile evli olmasından kaynaklı olduğunu ancak evliliklerinin KDZ.Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/287 Esas, 2018/516 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların dava konusu taşınmazlara mutlak müdahalelerinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açtığı elatmanın önlenmesi davasını dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
2. Bu durumda paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında, Türk Medeni Kanununun 625. maddesinin uygulama yeri yoktur. Davacı paydaşın payı oranında elatmanın önlenmesine karar vermelidir.
3. Fiili kullanma biçiminin oluşmaması veya özel parselasyon haritasının bulunmaması halinde, davacı paydaşın payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilebilmesi için, taşınmazı kullanan davalı paydaş veya paydaşların davacı paydaşın kullanmasına engel oldukları (intifadan men ettikleri) kanıtlanmalıdır.
2. Değerlendirme
1. Somut olayda; dava dışı ... ...’ın taşınmazlardaki paydaşlığı, muris ... ile olan evliliğinden kaynaklanmaktadır.
2. Muris ile dava dışı ...’nın evliliği ile ilgili, davacı tarafça, mutlak butlan iddiasıyla iptal davası açılmış olup, KDZ.Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/287 Esas, 2018/516 sayılı Karar ile evliliğin iptaline karar verilerek, 03.06.2021 tarihinde kesinleştirilmiştir.
3. Davacı vekilinin temyiz dilekçesine ek olarak ibraz ettiği dilekçesine; KDZ.Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.01.2022 tarih, 2021/1963 Esas, 2022/26 Karar sayılı mirasçılık belgesi eklenmiş olup, muris ...’ın mirasçısı olarak yalnızca davacı ... ...’ın göründüğü anlaşılmıştır.
4. Tüm bu açıklamalara göre; her ne kadar bölge adliye mahkemesince, taşınmazları kullanan davalıların, dava dışı paydaş olan ... ...'a teb'an taşınmazları kullandıkları belirtilerek paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmişse de; evliliğin iptali ile birlikte ... ...’ın taşınmazlardaki payına dayanak teşkil eden mirasçılığı da ortadan kalkmıştır.
5. O halde; bölge adliye mahkemesince KDZ.Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.01.2022 tarih, 2021/1963 Esas, 2022/26 Karar sayılı mirasçılık belgesi esas alınarak, davacının müdahalenin menine ilişkin talebi hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. SONUÇ:(Bozma)
Açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2020 tarihli Kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın ilgiliye iadesine, 21.03.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşündeyim. Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.