Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2697 Esas 2022/2167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2697
Karar No: 2022/2167
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2697 Esas 2022/2167 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2697 E.  ,  2022/2167 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
    ...
    ...

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2018 tarihinde verilen dilekçeyle haciz şerhlerinin terkini talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 05.03.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR
    I. DAVA
    Davacı vekili, ..., zemin bir kat, 1 ve 2 no’lu, D blok , zemin bir kat, 1 no’lu, E blok, zemin bir kat, 2 no’lu, H blok, zemin bir kat, 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümler üzerindeki 256/16'şar arsa paylı bulunan borçlu ...'in 3/16 hissesinin müvekkillerin murisi ... tarafından, Konya 3. İcra Müdürlüğünün 1997/4966 Esas sayılı dosyası üzerinden ... tarihinde yapılan açık artırmayla iktisap edildiğini, yapılan cebri satış sonrası alınan taşınmazların tapuya tescili amacıyla Konya 3. İcra Müdürlüğü tarafından, Meram Tapu Müdürlüğüne müzekkere gönderildiğini ancak gönderilen müzekkereye sehven ...'e ait başka bir taşınmazın bilgilerinin yazıldığını ve bu taşınmazın ... adına tescilinin talep edildiğini, ilgili tapu müdürlüğünün müzekkereyle bildirilen hatalı ada-parsel bilgileri doğrultusunda tescil işlemi yaptığını, bir süre sonra yapılan hatanın icra müdürlüğü tarafından fark edildiğini, ancak hatanın kısmen telafi edilebildiğini, nihayetinde gerçek satışı yapılan taşınmazdaki ...'e ait hissenin üzerindeki takyidatlarla birlikte miras payları oranında müvekkilleri adına tapuda tescil işleminin ancak 30.03.2018 tarihinde gerçekleşebildiğini, dava konusu taşınmazlarda cebri satış tarihinden sonra ve müvekkiller adına tescil tarihinden önce, dava dışı ... borçları nedeniyle konulan hacizlerin hukuka aykırı olduğunu belirterek iş bu haciz şerhlerinin terkinine karar verilmesini istemiştir.
    II. CEVAP
    1. Davalı ... Belediyesi vekili; kamu haczinin konulduğu tarihte taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunu ve haczin konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığını beyanla davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
    2. Davalı ... Alışveriş Merkezleri Tic. A.Ş. vekili; müvekkil şirket tarafından ... aleyhine Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2015/8662 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibi üzerine ...'in tapuda kayıtlı taşınmazı üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, herhangi bir usulsüzlük veya mevzuata aykırılık olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    3. Davalı ... vekili; davanın dava şartı yokluğundan reddini, müvekkil kurumun hukuka aykırı herhangi bir işleminin söz konusu olmadığını, ...'in cebri icra satışından sonra arsa üzerindeki hakimiyetini 20 yıl sürdürdüğünü, ...’in arsa üzerindeki mülkiyet hakkını olağan zamanaşımı yoluyla kazandığını bu nedenle müvekkil kurum tarafından söz konusu taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhi işleminin hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddini dile getirmiştir.
    4. Davalı ...; davacı tarafça müvekkil dairenin haciz işlemine itirazı konusunda vergi mahkemesinin görevli olduğunu, davaya konu bağımsız bölümler üzerine uygulanan hacizlerin ...'in vergi borçları nedeniyle konulduğunu, hukuka aykırılık bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    5. Davalı ... Mak. San. A.Ş. vekili; müvekkili ... Petrol Ür. Taş. San. ve Tic. A.Ş. müvekkil İmaş Mak. San. A.Ş. bünyesinde dava tarihinden önce birleştiğini, ...Petrol şirketi tarafından Konya 13.İcra Müdürlüğünün 2013/6701 Esas sayılı dosyası ile ... İnş. Şirketi ve ... hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, konulan haciz işleminde yasaya uymayan bir yan bulunmadığını, haciz tarihinde taşınmazların ...'e ait olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
    6. Dahili davalılar ..., ... ve ...; müteveffa babalarının alacaklı olduğu icra dosyası ve haczin incelendiği taktirde hem haczin satış istenilmediği için, hem de icra dosyasında işlem yapılmadığı için düştüğünün görüleceğini, bu nedenle iş bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, iş bu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini istemiştir.
    7. Davalı ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili; müvekkil şirket tarafından Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2016/3533 Esas ve 2016/3545 Esas sayılı dosyalarından borçlu ...'e ait taşınmazlara haciz şerhleri işlendiğini, iyi niyetli ve tapu müdürlüğüne güvenerek hareket edildiğini, davacı tarafın haklı olsa dahi müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini gerektiğini ileri sürmüştür.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesi; davacıların murisi tarafından dava konusu taşınmazların cebri icra satışı sonucu ihaleyle satın alındığı ve ihalenin kesinleştiği, icra dairesinin hatalı işlemi nedeniyle tescilin yapılamadığı, önceki kayıt maliki ...'den alacaklı olmaları sebebiyle davalılar lehine taşınmazların kaydına haciz işlemleri uygulanmış ise de, taşınmaz mülkiyetinin ihale sonucu davacıların murisine geçtiği, sonradan uygulanan haciz şerhlerinin kaldırılması gerektiği, davalı alacaklılar tarafından yapılacak bir araştırma ile taşınmazın ihale ile satıldığının tespit edilebileceği, bu nedenle iyiniyet iddiasında bulunamayacakları gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde, davalı ... Makine vekili, davalı ... vekili, davalı ... Belediyesi vekili, davalı ... vekili, davalı ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    B.İstinaf Nedenleri
    1. Davalı ... Makine vekili; davalı şirketin borçlusu ... hakkında başlattığı icra takibinin kesinleşmesi üzerine, borçlu adına kayıtlı gözüken dava konusu taşınmazlar üzerine haciz şerhi koyulduğunu, TMK'nin 1020. maddesi uyarınca tapu siciline ... ilkesi kapsamında iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğundan davalının, kazanımının hukuken korunması gerektiğini, ayrıca davanın açılmasına davalı şirketin sebep olmadığını, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
    2. Davalı ... vekili; Türk Medeni Kanununun 712. maddesi uyarınca, 10 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan ...'in arsa üzerindeki mülkiyet hakkını kazandığını, bu sebeple de taşınmaz üzerine konulan haciz şerhinin usulüne uygun olduğunu ileri sürmüştür.
    3. Davalı ... Belediyesi vekili; dava konusu taşınmazların haciz konulduğu tarihte borçlu ... adına kayıtlı olduğunu, haczin dayanağı olan alacağın kamu alacağı olması nedeniyle davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, yapılan haciz işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, davalı belediyenin taşınmazların borçlu ... adına kayıtlı olması nedeniyle haciz işlemi uygulamasında sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, davalıya atfedilecek bir kusur olmadığından vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
    4. Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazlara uygulanan bu hacizlerin 6183 sayılı A.A.T.U.H.K.'nin 88. maddesi uyarınca konulduğundan davanın Adli Yargı'da değil Vergi Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini bu sebeple de öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, davalının tapudaki tescilin yolsuz olup olmadığını araştırma gibi bir yükümlülüğü olmadığı gibi, bu konuda herhangi bir bilgisinin de olmadığını, davalının 6183 sayılı Kanun kapsamında borçlu adına uyguladığı hacizlerde hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürmüştür.
    5. Davalı ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili; davacıların İcra Müdürlüklerine başvurup hacizleri kaldırması gerekirken iş bu davayı açmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
    6. Davalı ...Ş. vekili; dava dilekçesinde davacıların adresi bulunmamasına rağmen mahkemenin HMK'nın 119/2. maddesi gereği eksikliğin tamamlanması için bir hafta süre vermesi ve bu süre içinde eksiklik giderilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekirken bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını, ayrıca davalının alacağı amme alacağı olmadığından tapu müdürlüğüne ve icra dairesine başvuru ile hacizlerin fekkini sağlayabilecekken dava açmasında hukuki yarar olmadığını, davacıların uzun süre boyunca tescil işlemini yapmamaları nedeniyle davalı şirketin hacze dayalı hakların korunması gerektiğini, tapu siciline güvenerek işlem yapan davalıya herhangi bir kusur yükletilemeyeceğini, kusurun yaklaşık 20 yıldır tescil işlemini gerçekleştirmeyen davacıların olduğunu, öncelikle davanın reddi gerektiğini, aksi halde davanın açılmasına davalı şirket sebebiyet vermediğinden davalı şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    1. Bölge Adliye Mahkemesi; dosya kapsamına, toplanan delillere göre ve özellikle Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi uyarınca, tapu sicilindeki tescile iyiniyetle dayanılarak ancak ayni hakların kazanılabileceği, şahsi hak niteliğindeki haciz sahiplerinin iyiniyet ilkesine dayanarak hak iddiasında bulunulamayacağı dikkate alındığında, mevcut delillerin takdirinde ve hükmün dayandığı gerekçede, usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar ..., ... Belediyesi, S.G.K, ... Varlık Yönetimi A.Ş., ... Yönetim A.Ş. ile ... vekillerinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine karar vermiştir.
    V. TEMYİZ
    A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge adliye mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde, davalı ... Makine vekili, davalı ...K. vekili, davalı ... Belediyesi vekili, davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
    B. Temyiz nedenleri
    1. Davalılar vekilleri ayrı ayrı, istinaf dilekçelerindeki nedenleri gerekçe göstererek temyiz isteminde bulunmuşlardır.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalıların dava konusu hacizlerinin terkini isteminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    2.1. Hacizli taşınmazlar satış talebi üzerine yalnız açık artırma yolu ile satılır. Burada söz konusu olan İcra ve İflas Kanunu’na göre yapılan cebri açık artırma ile satıştır. Açık artırma yolu satışı, yeri, zamanı ve koşulları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır (Kuru, s. 642).
    2.2. Açık artırma ve ihalenin hukukî niteliğini belirlemek, hem ihalenin ortaya çıkardığı hukukî sonuçlar hem de ihalenin feshi açısından önemlidir. Öğretide cebri artırma ve ihalenin bir satım sözleşmesi değil bir cebri icra tasarrufu olduğu görüşü benimsenmektedir. Cebri artırma yolu ile satımın icra organının kamu gücüne dayanan bir kamusal işlemi olduğu kabul edilmektedir (Arslan, Ramazan: İcra İflas Hukukunda İhale ve İhalenin feshi, Ankara 1984, s. 55).
    2.3. Cebri artırmada icra memuru hem borçlunun, hem alacaklının hem de ihale edilenin (alıcının) yararlarını korumaya çalışır. Cebri artırma ve ihale TMK’nın 705 ve İİK’nın 134. maddeleri uyarınca taşınmazın mülkiyetinin tescilden önce kazanma hâllerinden biridir. Tapu siciline alıcı adına tescil İİK’nın 134. maddesinde yazılı sürelerin geçmesinden veya süresi içinde ihalenin feshi talebinde bulunulması ile ihalenin feshi talebinin reddi kararının kesinleşmesi sonrası yapılır.
    2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile, iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin, bu kazanımının korunacağı ifade edilmiş olup, maddede iyi niyetle iktisabı korunacak olan hakkın, ayni hak olduğu açıkça belirtilmiştir. Haciz şerhleri, ayni hak niteliğinde olmadığından, TMK’nın 1023. maddesi kapsamında bir korumaya sahip olamayacakları açıktır.
    2. Değerlendirme
    2.1. Somut olayda; dava dışı borçlu ...’e ait dava dilekçesinde açıklanan taşınmazlardaki hisselerin, cebri satış sonucu davacıların murisi ... tarafından satın alınmasından sonra, hatalı bilgiler içeren müzekkere gönderimi nedeniyle tescil işleminin bir süre gerçekleştirilemediği anlaşılmıştır.
    2.2. Her ne kadar tapuda tescil işlemi gerçekleştirilememiş olsa da cebri satış ile taşınmazın mülkiyeti, tescilden önce kazanılmış olur. Davacıların murisi, taşınmazların mülkiyetini kazandığı cebri satış tarihinden sonra tapuda tescil işlemi sağlanana kadar geçen süreçte, taşınmaz üzerinde bir hakkı kalmamış olan borçlu ... hissesi üzerine alacaklıları tarafından hacizler konulmuşsa da; bu hacizler, yolsuz tescil üzerine işlenmiş hacizlerdir.
    2.3. Yolsuz bir tescilin tapudan terkini hâlinde, kendisine bağlı ve TMK’nın 1023. maddesi kapsamı dışında bulunan tüm hakların da yolsuz tescille beraber ortadan kalkacağı, Kanunda böyle bir durumda korunan hakların sınırlı olarak sayıldığı, Kanun’un lafzı dışına çıkılarak bu hakların genişletilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde devleti oluşturan unsurlardan biri olan toprak unsurunda alenilik sağlanamayacağı, bu hususun ise kamu düzeni ile ilgili olduğu, açıklanan nedenlerle yolsuz tescile dayalı haciz işlemlerine cevaz verilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
    2.4. Yukarıda açıklanan nedenlerle; bölge adliye mahkemesinin kararının yerinde olduğu değerlendirilerek, onanmasına karar verilmiştir.
    VI. SONUÇ: (Onama)
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, davalı ... Yönetim A.Ş., Konya Vergi Dairesi, S.S.K harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.



















    ...

    Hemen Ara