Esas No: 2021/2345
Karar No: 2022/4884
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/2345 Esas 2022/4884 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/2345 E. , 2022/4884 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanık çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkum edilmiş ancak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılma hakkı olduğu ve kanuna uyulmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Sanık savunmasında mağdurenin yaşı hakkında farklı beyanlarda bulunsa da mahkeme suç vasfını tayin etmeden mahkumiyet kararı vermiştir. Karar, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılma hakkı olduğunu ve CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca katılma hakkı kullanıldıktan sonra suç vasfının tayin edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Kanunlar: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu ve Bakanlık vekili tarafından kovuşturma evresinde katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, söz konusu madde hükmü de gözetilerek 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan, vekilinin ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Sanığın, aşamalarda mağdureyi on sekiz on dokuz yaşında bildiği yönündeki savunması, 27.11.2013 tarihli raporda mağdurenin 16 yaş sonu 17 yaş ile uyumlu olduğunun belirtilmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşulları tartışıldıktan sonra sonucuna göre suç vasfının tayini gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.