Esas No: 2011/6210
Karar No: 2012/2444
Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/6210 Esas 2012/2444 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalılar vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinde talep edilen dönemde davacı yüklenicinin dava dışı kiracılara karşı kiralayan sıfatının bulunmaması ve tapu kaydının henüz kendisine intikal etmemiş bulunmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Davacı icra takibinde 37.153,00 TL asıl alacağın tahsili istemiyle davalılar hakkında icra takibinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 36.639,00 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekmektedir. Oysa, dava konusu alacak likid olmayıp yargılama sonucu belirlenebilir niteliktedir. Bu sebeple, davalı icra takibine karşı yapmış olduğu itirazında haklı olduğundan, davacının icra inkar tazminatına yönelik isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, düşülen yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “davacı lehine asıl alacak üzerinden %40 inkâr tazminatına hükmedilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine” ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.