Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/7031 Esas 2012/2385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7031
Karar No: 2012/2385
Karar Tarihi: 11.04.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/7031 Esas 2012/2385 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/7031 E.  ,  2012/2385 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, inşaat yapım sözleşmesi ve kamulaştırmasız el atma kuralları uyarınca el atılan taşınmaz bölümüne ilişkin bedelin tahsiline, müvekkile ait kısmın ifrâzı ile adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, birleşen davasında, davacı adına kayıtlı tapunun kısmen iptâli ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık 06.02.1996 ve 29.08.2000 tarihli haricen düzenlenen sözleşmelerden kaynaklanmıştır. Bu sözleşmelerde davacının 14/16 pay sahibi bulunduğu 1272 nolu parsel üzerine davalı belediyenin 18 adet dükkan yapması, 6 adedinin davacıya verilmesi kararlaştırılmış, daha sonra 12 adet dükkan yapıldığı, davacıya 4 adet dükkan verildiği, 2 adet dükkanın da yapılıp bilahare teslim edileceği kabul edilmiştir. Bu haliyle sözleşmelerin, düzenlemesi BK’nın 355 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı devrini içeren sözleşmelerin BK’nın 213, Noterlik Kanunu’nun 60, TMK’nın 706. maddesi hükmünce resen düzenleme biçiminde yapılması zorunludur. Yine TMK’nın 692. maddesi uyarınca sözleşmenin tapu maliklerinin tümünün katılımı ile yapılması ve muvafakatlarının alınması gerekir. Oysa davaya konu sözleşmeler haricen düzenlendiği gibi, davacı dışında sözleşmeye konu 1272 parselde arsa maliklerinin de bulunduğu halde sözleşmede yer almadığından, ayrıca gerçekleşen imalât durumuna göre sözleşmenin ifa ile de sonuçlanmadığı anlaşıldığından sözleşmenin bağlayıcı olduğundan, başka anlatımla hukuken geçerli sözleşmenin bulunduğundan sözedilemez. Burada ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerince tarafların birbirlerine kazandırdıklarını geri almak hakları vardır. O halde mahkemece yapılması gereken iş tarafların sözleşmenin ifasına yönelik davalarının reddine karar vermekten ibarettir. Uyuşmazlığa uygun düşmeyen hukuki gerekçe ile asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara