Esas No: 2011/1209
Karar No: 2012/2240
Karar Tarihi: 05.04.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1209 Esas 2012/2240 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... geldi. Davalılar vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine; bu sözleşmeye göre davalılar adına kurulan arsa paylarının iptali ile paylarına göre davacılar adına tesciline, yükleniciden pay satın alan davalılar adına tesis edilen tapuların iptali ile davacılara payları oranında tesciline, varsa davalıların müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 15.02.1993 tarihli ve 1889 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Vekâletname” başlıklı ve ... 1. Noterliğince doğrudan düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak açılmıştır. Bu sözleşme ... ile davacıların miras bırakanları olan..., ... ve ... tarafından imzalanmıştır. Ayrıca, dayanılan 15.02.1993 tarihli sözleşme ile aynı hükümleri içeren 30.03.1993 tarihli ve 3414 yevmiye numaralı ve ... 1. Noterliğince doğrudan düzenlenen sözleşmeyi ise davacılardan ...(Sivereklioğlu) imzalamıştır. Bu sözmeşmeler, mahkemece “Vekalet Sözleşmesi” niteliğinde kabul edilerek vekilin sadakat ve özen yükümlülüğünü ihlâl etmesi ve vekâlet görevini kötüye kullanması halinde dahi vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı hakların etkilenmeyeceği, bu bakımdan tapuya güven ilkesine göre iyiniyetli olarak taşınmaz satın alan davalıların haklarının korunması gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33. maddesi hükmü ile 04.06.1958 gün ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, maddi olayları açıklamak
taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak yasa hükümlerini tespit etmek ve uygulamak hakime ait bir görevdir. Davada, davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ın miras bırakanı olan ..."nın yüklenici olduğu ileri sürülerek ve sözleşmelerin de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu nitelendirilerek; yüklenicinin yüklendiği edimini ifa etmemesi sebebiyle geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine ve yüklenici ile yüklenici tarafından diğer davalılara yapılan pay temliklerinin iptali istenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 18. maddesi hükmü gereğince, sözleşmenin “amaca göre” yorumlanması gerekmektedir. Yorumda genel kural, tarafların gerçek ve ortak amaçlarının tespit edilmesidir. Sözleşmenin her maddesi ve kısmı, sözleşmenin tümü gözönüne alınarak yorumlanmalıdır. Davaya dayanak alınan sözleşmelerin kapsamları, amaca göre yorum kuralına ve yukarıda açıklanan yasal yönteme göre yorumlandığında; vekâlet, satış vaadi ve inşaat yapma sözleşmelerini içerdiği açıklıkla anlaşılmaktadır. Sözleşmelerde inşaat yapımı ve yapılan inşaatın paylaşımı ve sözleşmelerin 6. sayfasında da sayılan bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine ve geriye kalan bağımsız bölümlerin ise, yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Borçlar Kanunu"nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmesinin bir türü olup; taraflarına karşılıklı haklar sağlayan ve borçlar yükleyen iki taraflı sözleşmedir. ..., yüklenici olduğu gibi; Borçlar Kanunu"nun 371. maddesi hükmü gereğince de onun ölümü ile mirasçıları yüklenici sıfatını taşımaktadırlar. Mahkemece, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki ilişkinin, Borçlar Kanunu"nun 386 ve izleyen maddeleri hükümlerinde düzenlenen sadece vekâlet sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek; tarafların yasal delillerinin toplanması ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın esasının çözümlenmesinden ibaret olmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunun davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.