Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/997 Esas 2022/2347 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/997
Karar No: 2022/2347
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/997 Esas 2022/2347 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/997 E.  ,  2022/2347 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    ...


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/09/2001 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/02/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dileklerinin kabulüne, davanın niteliği gereği bir kısım davalılar vekilinin duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, ...,... ada 2 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 02.10.2014 günlü 2014/6974 Esas, 2014/10895 sayılı Kararı ile "....dava konusu taşınmazın paydaşlarından ...'ın yargılama sırasında 12.07.2013 tarihinde vefat ettiği dosya içerisindeki nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı ...'ın mirasçılık belgesi uyarınca mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile dava konusu 323 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olay incelendiğinde; dava konusu taşınmaz tapu kaydında 858,25 metrekare yüzölçümünde tarla vasfında görünüyor ise de üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış bir çok bağımsız bölümden oluşan yapı bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazda bir kısım bağımsız bölüm malikleri muhdesat iddiasında bulunmaktadır. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında muhdesat sahibi olduğu belirlenen paydaşlara düşen muhdesat oranı yüzde olarak belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara