Esas No: 2021/8697
Karar No: 2022/2370
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8697 Esas 2022/2370 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8697 E. , 2022/2370 K.Özet:
Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan ecrimisil davasında, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin onamasıyla usuli kazanılmış hak doğan davacı lehine, 7. Hukuk Dairesi tarafından hükmedilen ecrimisil talebinin reddedilmesi, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına aykırıdır ve davacı lehine bozulmalıdır. İmar işleminin iptal edilip, edilmediği araştırılmalı ve toplanan deliller çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu, Madde 712 (Ecrimisil talebi)
- İmar Kanunu, Madde 16 (İmar planlarının uygulanması)
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
(Muhalif)
KARŞI OY
Taraf vekillerinin temyizi üzerine temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 31.03.2015 tarih 2014/20018 Esas 2015/4516 Karar sayılı ilamında; "(...) ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine..." denilmek suretiyle, ecrimisile hükmedilmesine ilişkin karar onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, artık davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Daire, davalının temyiz itirazlarını kesin olarak reddettikten sonra davacının temyiz itirazlarını kabul ederek, hesaplama yöntemine ilişkin olarak ve davacı lehine hükmü bozmuştur. Bu bozma kararından sonra, temyiz incelemesine konu olan Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/158 Esas 2010/235 Karar sayılı ilamında belirtilen miktardan az olmamak üzere davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi gerekir. Buna rağmen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi ve red kararının dairemizce onanması, usuli kazanılmış hakkın ihlalidir.
Bu bozmadan sonra Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 21/01/2020 tarih 2019/5010 Esas 2020/442, Karar sayılı bozması ise, araştırmaya yöneliktir. Kararda "(...) davalı tarafça, dava konusu alanda yapılmış olan imar işleminin iptal edildiği iddia edilmiş olmakla, imar işleminin iptal edilip edilmediğinin, edilmiş ise tapu kayıtlarının ihya edilip edilmediğinin araştırılması, ondan sonra toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin bu hususlara değinen temyiz itirazları yerinde görülmüştür..." denilmek suretiyle, bozmanın gerekçesi açıklanmıştır. Toplanan delillerden, davacı ...'nin hissesinin imar uygulaması sonucu oluştuğu açıktır ve bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf da bulunmamaktadır. Bozma sonrasında ilk derece mahkemesince yapılan araştırma sonunda da imar uygulamasının iptal edilmediği kabul edilmiş, buna rağmen, 1. Hukuk Dairesi'nin yukarıdaki kararı gereğince oluşan usuli kazanılmış hak göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/05/2021 tarihli 2020/309 Esas, 2021/382 Karar sayılı kararının açıkladığımız nedenlerden dolayı davacı lehine bozulması gerektiği kanaatindeyiz. Bu nedenle, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz.
...