Esas No: 2017/10043
Karar No: 2021/4892
Karar Tarihi: 07.06.2021
Defter ve belge gizlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10043 Esas 2021/4892 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizlemek
HÜKÜM : Beraat
1-Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya diğer suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef şirketin yetkili temsilcileri olan sanıklara ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; 213 sayılı VUK"nin 139. maddesine göre, “vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.” düzenlemesi karşısında, iş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağından gizleme suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ancak ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/11/1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK"nin 139. maddesindeki istisnaların aranmayacağı anlaşılmakla; somut olayda, 2008 takvim yılına ait defter ve belgelerin ibrazı talebini içerir 21/01/2013 tarihli ve AGB-A-2978/6-5 sayılı isteme yazısının 06/02/2013 tarihinde işyeri adresinde sanık ..."a tebliğ edilmesine karşın, sanık ..."ın muhasebecilerinin bilgisayarına virüs girmesi nedeniyle yasal süresi içerisinde belgelere ulaşamadıklarını ve bu hususta o tarihte vergi dairesine bilgi vermediklerini savunması nedeniyle, sanıkların 213 sayılı VUK"nin 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadıklarının, defter ve belgeleri saklama ve ibraz etme zorunluluğunun ortadan kalkmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların şirkete ait defter ve belgelerin muhafazası ve şirketi temsile yetkili kişiyi belirlemek amacıyla aralarında iş bölümü yapıp yapmadıkları, anılan defter ve belgeleri saklama yükümlülüğünün kime ait olduğu araştırılıp, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17/12/1990 tarihli ve 312/340 sayılı kararında açıklandığı üzere birden fazla sorumlu bulunması halinde temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar ile eylemin ayrıntısını bilen temsilci tespit edilip sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde sanıkların beraatine hükmolunması,
2)"21/02/2013" olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında "08/03/2013" olarak yanlış yazılması,
3)Sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulurken, hüküm fıkrasında CMK’nin 223/2. maddesinin hangi fıkrası uyarınca beraat kararı verildiğinin belirtilmemesi suretiyle, CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.