Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4598 Esas 2012/1871 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4598
Karar No: 2012/1871
Karar Tarihi: 26.03.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4598 Esas 2012/1871 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/4598 E.  ,  2012/1871 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davada, sözleşmeye göre verilmesi gereken 3.... kat dairenin tapusunun iptal ve tescili, mümkün olmadığı takdirde ise bedelinin tahsili ve gecikme tazminatı istenmiş, mahkemece; dava konusu dairenin ortak yer olması nedeniyle tapu iptal ve tescil istemi yerinde görülmemiş, ıslah da dikkate alınarak daire bedeli ile gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiş, karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun (yüklenicinin) temerrüde düşmesi halinde alacaklının (arsa sahibinin) sahip olacağı seçimlik haklar Borçlar Kanunu’nun 106/II. maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen bu madde uyarınca alacaklı, sözleşmenin ifası ile teahhür sebebiyle zarar ve ziyanını yada akdin ifasından ve teahhürü sebebiyle zarar ve ziyanı talebinden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zarar ve ziyanı veyahut da akdin feshini talep edebilir.
    Davacı; dava ve ıslah dilekçesinde kendisine teslim edilmeyen daire bedelinin tahsilini istemiş ve bu istem mahkemece kabul edilerek; davacıya ortak yer olması nedeniyle teslim edilemeyen daire bedeli olarak 32.000 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Davacı Borçlar Kanunu’nun 106/II. maddesinde belirtilen seçimlik hakkını; sözleşme hükümleri uyarınca teslim edilmesi gereken dairenin tesliminden vazgeçerek rayiç bedelinin tahsili yönünde kullandığından müspet zarar kapsamında kalan gecikme tazminatını isteyemez. Bu sebeple; gecikme tazminatına ilişkin istemin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Mahkemenin kabulüne göre de;
    3-Dava dilekçesinde fazla haklar saklı tutularak 20.000,00 TL tazminat istenmiş, 25.02.2011 günlü ıslah dilekçesiyle talep, 23.095,04 TL artırılarak 43.095,04 TL’ye çıkartılmıştır. Dava açılması saklı tutulan fazla haklar yönünden temerrüt oluşturmadığından ıslahla talep edilen miktar yönünden temerrüt ıslah harcının yatırıldığı 25.02.2011 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece, bu husus gözetilerek hüküm altına alınan alacağın 20.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden, 23.095,04 TL’lik kısmına da ıslah harcının yatırıldığı 25.02.2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bir ayrım yapılmadan alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de doğru bulunmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara