Esas No: 2012/872
Karar No: 2012/1867
Karar Tarihi: 26.03.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/872 Esas 2012/1867 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, maddi tazminatın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, 10.445,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı vekili, davacının Doğubank İşhanındaki elektronik mağazasına davalı şirketin raf işini yapması için 10.04.2007 tarihinde tarafların “sözlü” olarak anlaştıklarını ve 850,00 TL iş bedelinin ödendiğini; ancak, 27.04.2007 tarihinde rafların montajı yapılan yerlerden çıkması sonucu raflardaki elektronik eşyaların tamamen hasar gördüğünü ve yedi gün süreyle de işyerinin çalıştırılamadığını ve dolayısıyla kâr kaybına uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle toplam 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş; 04.02.2010 tarihinde de davacı vekili ıslah yoluyla dava değerini 4.445,00 TL arttırmış ve tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, 10.11.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak, raflarda yer alan elektronik eşyaların toplam bedelinin KDV hariç 10.445,00 TL olduğunun kabulü ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, dava edilen 6.000,00 TL maddi tazminatın ne miktarının kâr kaybı, ne miktarının ise elektronik eşya bedeli ve iş bedeli olduğu mahkemece açıklattırılmadan ve kâr kaybı ile davalıya verildiği ileri sürülen iş bedelinin iadesi istemi hakkında hüküm kurulmamıştır.
Davalı yüklenici tarafından yapımı yüklenilen raf sisteminin işyeri duvarına hatalı olarak monte edildiği ve montaj yapılırken seçilen montaj elemanlarının delikli tuğla duvarı için uygun olmadığı ve işin ayıplı yapıldığı toplanan deliller ve dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarının işin yapımına ilişkin bölümlerinin değerlendirmesi sonucu anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmü gereğince, yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, iş sahibi, o eseri kabulden kaçınabilir; bunda yüklenicinin kusuru varsa zarar ve ziyan da isteyebilir. Somut olayda varlığı ileri sürülen maddi zararın, yüklenici tarafından yapımı yüklenilen işin ayıplı yapılması sonucu doğmuş olduğu anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 360/1. maddesi gereğince davalı yüklenici zararlı sonuçtan sorumludur. Ancak zararın varlığının davacı yanca yasal delillerle kanıtlanması ve zararlı olayın gerçekleştiği tarih itibariyle de maddi zararın gerçek tutarının da mahkemece belirlenmesi zorunludur (BK.md.42). Somut olayda ise; davacının verdiği elektronik eşya listesi ile işletme defterindeki bilgiler ve 27.04.2007 tarihli faturadaki bilgilerin maddi zararın miktarının belirlenmesine dayanak alınması doğru olmamıştır. Çünkü, zarar gördüğü ileri sürülen elektronik eşyaların tamamı üzerinde değerini bilen uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmadığı gibi; hangi elektronik eşyanın incelendiği de bilirkişi raporlarında açıklanmamıştır. Kaldı ki, hasar gören elektronik eşyalarının bedellerinin tahsiline karar verilmesi halinde bu eşyaların da davalı yükleniciye iadesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; hasar gördüğü ileri sürülen elektronik eşyaların zarar gördüğüne ilişkin davacının tüm ve davalının da karşı delillerinin toplanması ve inceleme konusu işi bilen elektronikçi bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla hasarlı elektronik eşyalar üzerinde inceleme yapılması ve ayrıca dava dilekçesinde dava edilen tazminatın miktarının ne miktarının kâr kaybı, ne miktarının iş bedeli ve hasar gören elektronik eşya bedeli olduğu da davacı tarafa açıklattırılarak ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek uyuşmazlığın çözümlenmesinden ibaret olmalıdır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden ve HMK’nın 266. maddesine aykırı olarak (HUMK 275) zarar gördüğü ileri sürülen elektronik eşyanın değeri hakkında işin uzmanı olmayan bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.