15. Hukuk Dairesi 2012/426 E. , 2012/1852 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tic.Mah.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İİK’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; icra takibine takip borçlusu davalının vaki itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/4494 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptâline ve takibin devamına karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/4494 takip sayılı dosyası kapsamından; davacı şirket tarafından 06.09.2004 tarihli ve A-... seri numaralı fatura dayanak alınarak, 8.857,75 TL alacağın tahsili istemiyle davalı şirket hakkında adi takip yoluyla başlatılan icra takibine takip borçlusu davalının süresinde itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptâli davasının da bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Davacı ile davalı şirket arasında “sözlü sözleşme” yapıldığı ve davacı tarafından üretilen ve dava dışı ... fabrikalarında imalâtı yapılan Doblo marka otomobillerde kullanılan menteşelerin, kaplama işlemleri yapım işinin davalı şirketçe yüklenilmiş olduğu çekişmesizdir. Davada ve icra takibinde kaplama işi davalı şirket tarafından yapıldığı ileri sürülen 336 adet menteşelerin hatalı olarak kaplanmış olması sebebiyle ... şirketine ödenen 8.587,75 TL maddi tazminatın rücu yoluyla davalıdan tahsili istenmektedir.
Ayıp bir malda ya da eserde sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imâlini yüklendiği eserin, ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda BK’nın 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 360. maddesinde tanınan hakları iş sahibi kullanabilir ve koşulları oluşmuş ise ayıp sonucu oluşan maddi zararın tazminini yükleniciden isteyebilir.
Somut olayda, ayıplı olduğu ileri sürülen ürünler üzerinde teknik bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılamamıştır. Oysa, ürünlerdeki varlığı ileri sürülen ayıpların "açık" ya da "gizli" ayıp olup olmadıkları, inceleme konusu işi bilen teknik bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu belirlenebilir. Varsıyamlara dayalı olarak bir ürünün ayıplı olup olmadığı kabul edilemez. Bu sebeplerle, ayıplı olduğu ileri sürülen ürünlerin gerçekten ayıplı olduklarının davacı yanca, yasal delillerle kanıtlanamadığının kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerekirken, davacı tarafın ticari defterlerine dayanarak ve davacı şirket temsilcilerine tamamlayıcı yemin eda ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.