Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4276 Esas 2022/2440 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4276
Karar No: 2022/2440
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4276 Esas 2022/2440 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4276 E.  ,  2022/2440 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... vd.

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2010 tarihinde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım; savunma yoluyla TMK'nın 724. maddesine dayalı temliken tescil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım; savunma yoluyla TMK’nın 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin kayden maliki olduğu 2982 parsel sayılı taşınmaza komşu 2983 No’lu parsel maliki davalının ağaç dikmek ve duvar örmek suretiyle tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve tecavüzlü kısımda kalan duvar ve ağaçların kal’ini talep etmiştir.
    Davalı, dava konusu taşınmazların öncesinde bir bütün halinde dava dışı ...’e ait iken, iki kısma ifraz ederek bir kısmını uhdesinde bırakmak suretiyle kalan kısmını 1978 yılında kendisine sattığını, o tarihte yapılan ölçümlerle sınırlarını tespit ettirdiklerini ve buna göre dava konusu duvarı yaptırıp ağaçları diktiğini, daha sonra çevredeki tüm taşınmazlarda sınır kaymaları olduğunu öğrendiklerini, davacının da taşınmazını bu durumu bilerek satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; ayrıca TMK’nın 724. maddesine dayalı olarak duvarın ve ağaçların bulunduğu kısım yönünden davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı ...’un yargılama sırasında ölmesi üzerine sunulan mirasçılık belgesine göre yasal mirasçıları davalı olarak davaya dahil edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait taşınmazda fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle gösterilen kısma davalıların elatmasının önlenmesine, tecavüzlü duvarın ve ağaçların kal’ine dair verilen kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.05.2019 tarihli ve 2018/3362 Esas, 2019/4742 Karar sayılı ilamıyla özetle; temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan Milas Kadastro Mahkemesinin 15.04.2015 tarihli ve 2015/3 Esas, 114 Karar sayılı ilamından, dava konusu taşınmazların bulunduğu mahalde kadastro yenileme çalışmalarının yapıldığı ve yeni ada/parsel numaraları ile yüz ölçümleri üzerinden uygulama tutanaklarının düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda mahkemece yeni oluşan tapu kayıtlarına göre bir karar verilmesi gerekirken, eski tapu kayıtlarına dayanılarak infaza elverişli olmayan şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, taşınmazların güncel tapu kayıtları getirtilmiş; yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile davacıya ait taşınmazda fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle sarı renkle gösterilen kısma davalıların elatmasının önlenmesine, tecavüzlü duvarın ve ağaçların kal’ine, davalılara eski hale getirme için kararın kesinleşmesinden itibaren otuz gün süre verilmesine karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, her ne kadar Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, dosya arasına getirtilen güncel tapu kayıtlarına göre, davacıya ait 2982 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın tapuda 15.384,00 m2 yüz ölçümlü olarak kayıtlı iken, 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan ve 29.05.2015 tarihinde kesinleşen yenileme kadastrosu sonucu 114 ada 9 parsel numarası ile 14.277,64 m2 alanlı olarak yine davacı adına kayıtlandığı; davalı ...’a ait 2983 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın ise 3.016,00 m2 alanlı olarak kayıtlı iken, yenileme kadastrosu sonucu 114 ada 10 parsel numarası ile 3.224,56 m2 alanlı olarak ... mirasçıları adına elbirliği halinde kayıtlandığı, mirasçılardan ...’un 04.02.2016 tarihinde diğer bir mirasçı ...’un payını da satış yoluyla devraldığı anlaşılmıştır.
    Öte yandan, dosya içerisinde yer alan Milas Kadastro Mahkemesinin 15.04.2015 tarihli ve 2015/3 Esas, 114 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; 114 ada 9 parsel maliki ... tarafından, 10 No’lu parsel maliki ... mirasçıları aleyhine açılan davada, 2014 yılında 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucu oluşan uygulama tutanaklarına itiraz edildiği, yargılama sonunda mahkemece, davanın reddine ve 114 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların komisyon tutanağındaki tespit gibi tesciline karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin 29.05.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
    Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazlar yönünden ortaya çıkan yeni oluşum gözetilerek mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif icra edilerek yenileme paftalarının zeminle çakıştırılmak suretiyle bir uygulama yapılması ve bilirkişilerden denetime elverişli ve gerekçeli rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda yapılan yenileme kadastrosu sonucu oluşan tapu kayıtları gözetilmeksizin, eski tapu kayıtları üzerinden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara