Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4298 Esas 2012/1688 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4298
Karar No: 2012/1688
Karar Tarihi: 19.03.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4298 Esas 2012/1688 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, inşaat yapım sözleşmesinden kalan iş bedelinin tahsili idi. Davalı, inşaatın eksik ve ayıplı yapıldığını savunarak davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak bu karar davalı tarafından temyiz edildi. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, önemli kararlarından biri olan bu davada, mahkeme kararının hatalı olduğunu ve bozulması gerektiğini belirtti. Mahkeme, dosyadaki delillere dayanarak davalının diğer temyiz itirazlarını reddetti ve sözleşmenin BK 365. maddesi hükmünce götürü kararlaştırıldığını vurguladı. Ancak mahkeme, fiziki oranlama yapılmadan eksik imalat bedelinin saptanmasına ve ödenen tutarların hesaplanmasına geçildiğini belirledi. Bu nedenle, mahkemece davacının gerçekleştirdiği imalatın sözleşmedeki tüm işe göre fiziki oranının hesaplanması gerektiği vurgulandı. Sonuç olarak, mahkeme kararı davalı yararına bozuldu.
BK 365. madde: “...Götürü veya işi tamamlama ücreti sözleşmelerinde, yüklenici, özürsüz olarak işi tamamlamazsa, eksik işi tamamlamak veya tamamlattırmak yahut kararlaştırılan işlerin yeni yapılanması için yine kararlaştırılan ücretin indirimi veya artırılması hallerinde bu işin değerinin bilirkişi takdiriyle belirleneceğinden sözleşme hükümleri uyarınca alacaklı yararına maktu cezai şart öngörülmemişse, alacaklı, sözleşmedeki işin bedelinden mahsuben ve fazlasında tazminat davası açamaz. Mahsup hakkını kullanmış olması, alacaklının tazminat davası açmasına mani değildir…”
15. Hukuk Dairesi         2011/4298 E.  ,  2012/1688 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava inşaat yapım sözleşmesinden kalan iş bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı inşaatın eksik ve ayıplı yapıldığını, iş bedelinden davacının kabul ettiğinden daha az borçları kaldığını, tamamlanmadığından ödemediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Taraflar arasında imzalanan 13.05.2003 tarihli sözleşmeyle yapımı kararlaştırılan inşaatın karşılığında 26.250"şer ... olmak üzere 4 taksit halinde toplam 105.000 ... ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşmenin BK"nın 365. maddesi hükmünce götürü kararlaştırıldığı ortadadır. Kural olarak yüklenici bu bedelle inşaatı tamamlamakla yükümlüdür. Davalı, eksik ve ayıplı imalât bulunduğunu savunduğuna göre yüklenici hakedişi gerçekleşen imalâtın sözleşmede kararlaştırılan işin tamamına göre fiziki oranının götürü bedele uygulanmasıyla bulur. Mahkemece yaptırılan iki ayrı bilirkişi incelemesinde eksik imalât bedelinin saptanması ile yetinilmiş olup fiziki oranlama yapılmamıştır. Bu nedenle yeterli inceleme yapıldığından sözedilemez. Öte yandan hükme dayanak raporlarda davalının 27.02.2003 tarihinde banka havalesiyle yaptığı 13.600 ... ödemenin 30.03.2003
    tarihli makbuzla aynı ödeme olduğu kabul edilerek buna göre toplam ödeme tutarı hesaplanmış ise de gerek taraflar arasında makbuz ve banka havaleleriyle daha önceden ödemelerin gerçekleştirilmiş olması, gerekse makbuz ile havale tarihi arasında geçen süre gözetildiğinde, ayrıca makbuzda da bir açıklama bulunmadığından ödemenin ayrı ayrı olduğunun kabul edilerek, toplam davalı ödemelerinin buna göre hesaplanması gerekirken, tek ödeme varmış gibi kabul edilmesi doğru olmamıştır.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının gerçekleştirdiği imalâtın sözleşmedeki tüm işe göre fiziki oranını, mahkemece yaptırılan ilk bilirkişi raporundaki seviyeye göre bilirkişiden ek rapor alarak hesaplatmak, bu oranı sözleşmedeki götürü bedele uygulamak, böylece saptanacak davacı alacağından az yukarıda değinilen makbuz ve havalenin ayrı ödeme olduğu kabul edilerek saptanan toplam ödeme tutarını mahsup etmek, kalan alacağı hüküm altına almaktan ibarettir.
    Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara