Esas No: 2011/3143
Karar No: 2012/1681
Karar Tarihi: 16.03.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/3143 Esas 2012/1681 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 04.09.2008 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/64 sayılı dosyasıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-04.09.2008 tarihli sözleşmeyle ... Parkı Yapım İşi davacıya verilmiş, işin tamamının 739.843,69 TL ücret karşılığı yapılması kararlaştırılmış, bilahare bu işler tamamlanmadan 21.05.2009 tarihli sözleşmeyle akit feshedilmiş ve tasfiyenin kurulacak komisyonca yapılacağı öngörülmüştür. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, BK"nın 365. maddesi uyarınca yüklenici eseri taahhüt ettiği götürü bedelle yapmak zorundadır. İş yarım kalmış ise yapılan işlerin gerçekleştirilecek tüm işlere göre fiziki oranının saptanıp, götürü bedele uygulanarak hakediş alacağı bulunmalıdır. Örneğin yapılan işin oranı tüm işe göre 1/2 ise yüklenici götürü bedelin yarısını alabilecektir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uygun biçimde hesaplama yapılmadığından, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak fiziki orana göre alacak hesaplattırılıp, davalı yanca ispatlanan ödemeler düşüldükten sonra kalan alacak bakımından takibin devamına karar verilmeli, icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılıp, takipten önce temerrüt varsa bu tarih ile takip tarihi arasında
işlemiş faiz hesaplanmalı, temerrüt yoksa, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmeli, böylece faize faiz yürütülmeden takibin devamına karar verilmeli, alacak miktarı ihtilâflı olduğundan da %40 tazminata hükmedilmemelidir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesis edildiğinden karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.