Esas No: 2021/4095
Karar No: 2022/2564
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4095 Esas 2022/2564 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4095 E. , 2022/2564 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/12/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhdesat aidiyetinin tespiti talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının dava konusu 8811 ada 19 parsel numaralı taşınmazı 1988 yılında haricen satın aldığını, o tarihten beri de taşınmaza malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet olduğunu, aradan geçen 25 yıllık süre boyunca kullandığı taşınmaz üzerine ağaçlar dikerek yetiştirdiğini, taşınmazın vergilerini ödediğini açıklayarak, TMK’nin 713/1. maddesi gereğince taşınmazın tapusunun iptal edilerek müvekkili adına tescilini, bu talep yerinde görülmez ise taşınmaz üzerinde davacı tarafından meydana getirilen muhdesatın davacıya aidiyetine ve bu hususun tapuya şerh edilmesini talep etmiştir.
Davalı Maliye Hazinesi vekili, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğunu ve bu nedenle zilyetlikle mülkiyetinin kazanılmasının mümkün olmadığını, davacıya verilmiş tapu tahsis belgesinin bulunmadığını, taşınmazın imar planında park ve İSKİ dere mutlak koruma alanında kaldığının belirlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iptale yönelik talebin reddine; zilyetliğe yönelik talebin kabulü ile Sancaktepe Samandıra Mah., 8811 ada 19 parselin beyanlar hanesine "iş bu taşınmazın 1994 yılından bu yana davacı Mehmet oğlu 49783323852 TC kimlik nolu ...’in kullanımındadır" şeklinde şerh verilmesine ve tapuya tesciline dair verilen ilk kararı taraf vekillerinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarih, 2016/10691 E.- 2020/61 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Taşınmazın malikinin Maliye Hazinesi olduğu, dolayısıyla da davacının taşınmazda malik olmadığı, bunun yanı sıra taşınmaz hakkında açılmış derdest ortaklığın giderilmesi davasının veya kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunmaması nedeniyle davacı yönünden mevcut ve güncel hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın muhdesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi talebi hakkında red kararı vermesi gerekirken, yazılı şekilde karar vermesinin doğru olmadığı...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı Maliye Hazinesi vekili vekalet ücretine hasren temyiz etmiştir.
Davacı tarafından dava konusu taşınmazın değerinin 17.09.2014 tarihli keşifte bulunan bilirkişiler marifetiyle 76.028,00 TL olarak tespit edildiği ve bu miktar üzerinden 10.06.2015 tarihinde davacı vekilince harcın tamamlandığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davanın reddine karar verildiğine göre davalı lehine vekalet ücretinin nisbi olarak hesaplanması gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, anılan husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı Maliye Hazinesi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.680,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine’’ cümlesinin yazılmasına, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.