Esas No: 2021/27402
Karar No: 2022/5282
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/27402 Esas 2022/5282 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/27402 E. , 2022/5282 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.03.2021 gün ve 2019/155 Esas, 2021/131 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkı bulunup, Bakanlık vekili tarafından kovuşturma evresinde katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, söz konusu madde hükmü de gözetilerek 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan ve vekilinin ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin anılan suç yönünden matbu ifadeler bulunup, gerekçe içermeyen dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ve müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenlemeler nazara alınarak yapılan değerlendirmede ilk derece mahkemesince sanık hakkında atılı suçtan temel ceza belirlenirken ve zincirleme suç hükümlerine göre cezada artırım yapılırken suçun özellik arz etmeyen işleniş biçimi, vahim bir hal içermemesi
ve eylem sayısından dolayı alt hadden ayrılmayı gerektirir neden bulunmadığı gözetilmeden kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçelerle teşdit uygulanması karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27.05.2021 gün ve 2021/794 Esas, 2021/977 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.