Esas No: 2011/34
Karar No: 2012/1421
Karar Tarihi: 08.03.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/34 Esas 2012/1421 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat...geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davalı ile dava dışı ... Ltd. Şirketi arasında imzalanıp, davacıya bir kısmı devredilen eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ödenmeyen hakediş bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunma ve itirazlarında sözleşmenin 1.4 ve eki teknik şartnamenin 4.8 maddelerinde inşaat süresince kontrollük hizmetlerinin ... İşleri Kontrol Yönetmeliği kapsamında yürütüleceği, müşavir firmanın geçici kabulden sonra işin kesin hesaplarını yapmaya başlayacağı ve geçici kabul tarihinden itibaren en geç dört ay içinde kesin hesapları yapacağı ve bütün hesapları idareye vereceği hükme bağlandığı halde, davacının bu sorumluluk ve görevini yerine getirmek üzere birçok kere uyarılması ve talimat verilmesine rağmen kesin hesaplar vermesi gereken nihai tarihlere göre
10 yıl gibi çok büyük gecikmelere karşın yerine getirmediği ve bahse konu hizmeti yapmayarak davalıyı zor durumda bıraktığını, 169 ila 178 nolu hakediş bedellerine, sözleşmedeki görev tanımı içinde kalan kesin hesapların yapılması bedeli dahil olduğundan, yerine getirilmeyen bu hizmet karşılığı bedelin tutulduğunu ve ödenmediğini ileri sürmüştür. Gerçekten de sözleşmenin 1.4 maddesinde “inşaat süresince kontrollük hizmetlerinin ... İşleri Kontorllük Yönetmeliği kapsamında yürütüleceği” belirtilmiş, teknik şartnamenin inşaat ihalesinin kesin hesapları başlıklı 4.8 maddesinde de, “inşaat ihalesi işinin geçici kabulü yapıldıktan sonra işin kesin hesaplarını yapmaya başlayacağı, Karayolları Genel Müdürlüğü"nde tatbik edilmekte olan usullerle ve sözleşme eki ... İşleri Kontrol Yönetmeliği"ne uygun olarak kesin hesapları yapacağı ve geçici kabul tarihinden itibaren en çok 4 ay içinde bütün hesapları bölge müdürlüğüne teslim edeceği” hükmü getirilmiştir.
Davalının savunması, davacının sözleşme uyarınca edimlerinin bir kısmını yerine getirmediği ve daha önceki hakedişlerde fazla ödeme yapıldığına ilişkin olduğundan mahkemece konusunda uzman teknik bilirkişilerden oluşacak kuruldan savunma ve itirazları irdeleyip davalının fazla ödemesi olup olmadığı, varsa miktarı ile sözleşmenin 7.5.1 maddesine göre ... konulacak yeni vergilerin tutarlarının da Bölge Müdürlüğü tarafından yükleniciye geri ödeneceği kabul edildiği, sözleşme 02.09.1982 tarihli olup 3065 sayılı KDV Kanunu"nun bu tarihten sonra 25.10.1984 tarihinde kabul edilip, 02.11.1984 günü yürürlüğe girdiği ve KDV tekliften sonra yürürlüğe giren Kanun"la getirilen yeni vergi kapsamından olduğundan davacının istemekte haklı olduğu KDV miktarı da hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan ödeme biçimiyle ilgili sözleşmenin 8.2.1 maddesindeki düzenleme firmanın her ayın 15. gününe kadar bir önceki aya ilişkin hakediş evrakını BM"ye vereceği ve BM"nin bu evrakı inceleyerek yetkili organların onaylamasından sonra 15 gün içinde firmaya ödeme yapacağına dair düzenleme alacağın muaccel olacağı tarihin belirlenmesine yönelik olduğu, kesin vade niteliğinde bulunmadığı ve davadan önce yöntemine uygun ihtarla davalı temerrüde düşürülmediğinden kabul edilen tüm alacağa dava tarihinden ve Türk Ticaret Kanunu"nun 12/III. maddesi uyarınca her çeşit imal ve inşa işleri ticari iş olması sebebiyle davacı yüklenici 3095 Sayılı Kanun"un 2/II. maddesi gereğince avans faizi talep edebilir ise de dava dilekçesinin dava konusu kısmında bundan daha az miktardaki reeskont oranında faiz isteminde bulunulduğu ve Merkez Bankası"nca halen reeskont faiz oranları yayınlandığından reeskont faiziyle birlikte tahsil kararı verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu bir kısım alacaklarda faizin dava tarihinden önce başlatılması ve yasal faiz uygulanması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmeyen davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.