Esas No: 2022/6174
Karar No: 2022/5268
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/6174 Esas 2022/5268 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/6174 E. , 2022/5268 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ÇOCUKLAR : ..., ..., ..., ... ... , ...
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar ... ile ...); çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ..., ..., ...); fuhuş (sanık ...)
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ...'nin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine; sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...'in çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sanık ...'nin fuhuş suçlarından beraatlerine, suça sürüklenen çocuk ... hakkında atılı suçtan ceza verilmesine yer olmadığına, sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ...'nün çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemleri reşit olmayanla cinsel ilişki suçu kabul edilip bu suçtan kamu davalarının düşmesine
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi.
Sanık ... müdafisi tarafından kararın temyiz edilmesinin ardından sanığın bulunduğu cezaevi müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 14.02.2022 tarihli dilekçesiyle temyizden vazgeçmesi karşısında, incelemenin katılan Bakanlık vekili, katılan mağdure vekili ile sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ... müdafilerinin temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış ceza verilmesine yer olmadığına, beraat ve düşme hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ... ve ... haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Okulda mağdurenin istismara uğradığı yönünde söylentiler ile parfüm, saat gibi eşyalarla okula gelmesi, maddi durumu iyi olmadığı halde fazla miktarda harçlığının olması ve davranışlarından şüphelenilmesi üzerine kendisiyle yapılan görüşmede olayları kısmen anlatması üzerine soruşturmaya başlanılan olayın intikal şekli ve zamanı, aşamalarda eylemlerin oluş şekli ile sayıları konusunda değişen beyanları, hakkında düzenlenen adli raporların içerikleri ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mağdurenin başka delillerle desteklenmeyen soyut anlatımları mahkumiyet için yeterli görülmemiş, oluşan şüphe nedeniyle sanık ...'un ilk eylemi dışında kalan olaylar yönünden suç tarihlerinde on beş yaşını tamamladığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ...'un katılan mağdure ve sanık ...'in anlatımları ile dosya kapsamından mağdurenin on beş yaşını tamamlamadığı dönemdeki cinsel ilişkiye girme eylemini cebir ve tehditle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, on beş yaşını tamamladığı, sanık ...'in soruşturma evresinde belirttiği olayda, sanık ...'le cebirle atılı suçu işledikleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda sanık ...'un eylemi nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun belirtilmesi karşısında, sanık ...'un mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu hususu da gözetilip, TCK'nın 103/6. maddesi de dikkate alınarak, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesiyle TCK'nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Mağdurenin soyut beyanı dışında sanık ...'in Mart 2012'de işlediği kabul edilen eylem bakımından cebir ve tehdite ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, TCK'nın 104. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu yönünden hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği, sanık ...'un evinde gerçekleşen eylemde ise sanık ...'in soruşturma beyanı ile mağdure anlatımı karşısında, cebir unsurunun bulunduğu ve atılı suça sanık ...'in de TCK'nın 37. maddesi anlamında müşterek fail olarak katıldığı gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ... ve ...'in sanık ...'in evinde işledikleri kabul edilen eylemler yönünden mağdurenin soyut beyanı dışında atılı suçu cebir ve tehditle işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, TCK'nın 104. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu yönünden hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği, sanık ... ile ... ...'nin dut ağacının yanında gerçekleşen eylem bakımından mağdur beyanı ile tanık ... 'nin anlatımı karşısında, atılı suçu cebirle işledikleri, eylemin işlendiği kabul edilen tarihte ... ...'nin on beş yaşını
tamamlamadığı da gözetilip, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda sanık ...'in eylemi nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun belirtilmesi karşısında, TCK'nın 103/6. maddesi de nazara alınarak lehe - aleyhe kanun değerlendirmesinin buna göre yapılıp karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili, katılan mağdure vekili ile sanıklar ..., ..., ..., suça sürüklenen çocuklar Abdurrahim ve ... ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.