Esas No: 2021/4209
Karar No: 2022/2639
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4209 Esas 2022/2639 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4209 E. , 2022/2639 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 25/12/2012, birleştirilen davada 20/02/2013 günlerinde verilen dilekçeler ile ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davalar açısından davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 14/02/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dava davacısı ... vekili ve birleştirilen dava davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl ve birleştirilen dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı oldukları 122 ada 170, 171, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığını ve herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili, asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı ... İhr. İth. Gıda Tar. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili, davalı ... Mad. San. ve Tic. A.Ş. v.d. vekili birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2016/8346 Esas, 2017/3948 Karar sayılı ilamıyla ‘’haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisile yasal faiz hükmedilmesi gerekirken ticari faiz hükmedilmesinin doğru olmadığı, birleştirilen davada davalı ...’nın 31.12.2007 tarihi itibariyle ticari faaliyetini sonlandırdığının değerlendirmeye alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, asıl davada davacı ..., davalı ... ve ... Gıda şirketleri açısından davadan feragat ettiğinden feragat konusunda bir karar verilmesi’’ gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, asıl ve birleştirilen davalar yönünden davanın kısmen, kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen dava davacısı ... vekili ve Birleştirilen dava davalısı ... vekili temyiz etmişlerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 330. maddesi uyarınca davayı vekil ile takip eden taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. HMK’nin 332 /1 ve 2 maddesi gereği yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedilir.
Somut olayda: 1-Mahkemece birleştirilen davada davalı ... yönünden davanın reddine karar verildiği halde, dava değeri 2.500,00 TL olduğundan kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine dava değerini geçmeyecek oranda maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi ve birleştirilen dava davacısı ...’in davalı ... İhr. İth. Gıda Tar. Tur. Tic. Ltd. Şti’ nden 2.500,00 TL ecrimisil talep ettiği ve davasının kabulüne karar verildiği halde hatalı değerlendirme yapılarak talebinin kısmen kabul edildiği gerekçesiyle, birleştirilen dava yönünden kurulan hükmün 6. bendinde davalı ... İhr. İth. Gıda Tar. Tur. Tic. Ltd. Şti lehine davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, ayrıca birleştirilen dava yönünden kurulan hükmün 5. bendinde de birleştirilen davada davalı olmayan ve hakkında hüküm kurulmayan asıl davada davalı ... A.Ş. ve ... Gıda Ltd.Şti. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu hususlar hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; birleştirilen dava davacısı ... vekili ve birleştirilen dava davalısı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, birleştirilen dava yönünden kurulan hükmün 2. bendinin devamına ‘’Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ...’e verilmesine’’ ibarelerinin eklenmesine, birleştirilen dava yönünden kurulan hükmün 5. ve 6. bendinin hüküm sonucundan çıkartılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.