Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/6451 Esas 2021/4966 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada, uyuşturucu madde ticareti yapan sanık mahkûm edildi. Sanık, yakalandığı sırada üzerinde bulunan uyuşturucu maddelerin yerini göstermediği için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına gerek olmadığı kararına varıldı. Ancak sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunmasına rağmen, TCK'nın 58. maddesi uygulanmadı. TCK'nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı ve 7242 sayılı Kanun'un infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun olarak yapıldı ve delillerin tartışıldığı anlaşıldı. Sanık müdafiinin temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kararda, TCK'nın 192/3. maddesinin ve TCK'nın 58. maddesinin uygulanması, Anayasa Mahkemesi kararı ve 7242 sayılı Kanun hakkında bilgi verildi.
TCK'nın 192/3. maddesi: \"Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretini yapan kişi, cezalandırılmasından önce, süre ve koşulları kanunla belirlenmiş işbirlikçiliğe ilişkin hükümlerin tümünü yerine getirerek, suçun faillerinin belirlenmesine veya yakalanmasına, ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde imalinde kullanılan malzemelerin ele geçirilmesine yardım eden kişi hakkında takdiri indirim uygulanır. İşlenen suçun diğer nitelikli hallerinde cezanın üçte birine kadar indirim yapılabilir.\"

TCK'nın 58. maddesi: \"Bir suçtan hükümlü bulunan kimse, tekrar aynı suçu işler veya aynı suça müşterek olarak iştirak edersen, mahkemece verilen hüküm, üçte bir oranında artırılır. Bu artırım sonucu bulunan ceza, on yıldan aşağı olamaz.\"

TCK'nın 53. maddesi: \"Öldürme, insanlığa karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüs suçu, askeri casusluk suçu, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu, insan ticareti suçları, rüşvet suçları, kumar oynatma suçu, çocukların cinsel istismarı suçu, daha önceden suç işlemiş olması halinde yüz kızartıcı bir suçtan dolayı hükümlü bulunması durumlarında; özgürlükten yoksun bırakılma süresinin alt sınırı toplumda infial uyandıracak boyutta yüksek olacak şekilde belirlenebilir.\"