Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9811 Esas 2021/5151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9811
Karar No: 2021/5151
Karar Tarihi: 23.06.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9811 Esas 2021/5151 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, taksirle yaralama suçu kapsamında sanığın mahkumiyetine karar verdi. Temyiz başvurusu sonucunda, dosyanın incelenerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi ve \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden yeniden değerlendirilmek üzere bozulmasına karar verildi. Sanığın eyleminin taksirle yaralama suçuna dahil olduğu ve bu suç için TCK'nın 89. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen temel ceza miktarının \"üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası\" olduğu belirtildi. CMK'nın 251. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanan olaylarda, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Bu çerçevede, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
12. Ceza Dairesi         2019/9811 E.  ,  2021/5151 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara