Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1110 Esas 2021/5103 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1110
Karar No: 2021/5103
Karar Tarihi: 05.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1110 Esas 2021/5103 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, mirasbırakanın muvazaalı olarak erkek çocuklarına 17 numaralı taşınmazdaki payını bedelsiz olarak devrettiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescil edilmesini ve ecrimisil istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, davaların kabulüne karar vermiştir. Ancak davalılar tarafından temyiz edilen kararın değeri, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz kabiliyeti bulunmadığına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararlarının miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını geçmemesi gerekmektedir. 2020 yılı itibarıyla bu tutar 72.070,00 TL olarak belirlenmiştir. Pay oranına dayalı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, dava değeri her bir mirasçının miras payına isabet eden değer olmaktadır.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2020/1110 E.  ,  2021/5103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVALARDA DAVALILAR : ... V.D.


    Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"nden verilen 13/01/2020 gün ve 2019/1372 Esas, 2020/38 Karar sayılı karar davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05/10/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen bir kısım davacılar ... v.d. vekili Avukat ..., davacı ... ... vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen davalar; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil ile ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakan anneleri ...’in maliki olduğu 17 sayılı parseldeki 3/12 payını mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olarak erkek çocukları olan davalılara satış göstermek suretiyle devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili ile haksız kullanım nedeniyle ecrimisile hükmedilmesini istemişlerdir.
    Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu belirterek, davaların reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddiaların kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ( ecrimisil istemi yönünden kısmen kabul-kısmen ret ) karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, iptal-tescil istemi yönünden kabulün doğru olduğu, ecrimisil istemi yönünden ise kesinlik sınırı altında kaldığından bahisle başvurunun reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK."nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
    Somut olayda, mirasbırakan ...’in 18/05/2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı çocukları ...... ile dava dışı çocuklarını bıraktığı, her bir mirasçının miras payının 1/9 olduğu, mirasbırakanın dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazdaki 3/12 payını; 15/60 pay kabul edip, 9/60 payını oğlu ...’a, kalan 6/60 payını da diğer oğlu ...’a 10/11/2003 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, yapılan keşif ile davalı ...’a devredilen 9/60 payın değeri 503.971,65 TL ve davalı ...’a devredilen 6/60 payın değeri 335.981,1 TL olarak saptandığı, bu değerler dikkate alındığında her bir davacının 1/9’ar miras payına karşılık; davalı ... yönünden dava ettiği 55.996,85 TL’nin, davalı ... yönünden dava ettiği 37.331,23 TL’nin, 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
    Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara