Esas No: 2011/6478
Karar No: 2012/966
Karar Tarihi: 22.02.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/6478 Esas 2012/966 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat... ve davalı ... vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen imalât bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalılar reddini savunmuş, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 26.11.1996 tarihli sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici, davalılar arsa sahibidir. Sözleşme uyarınca davacının ruhsatını alarak inşaat yapımına başladığı, ancak arsa sahiplerince açılan izaleyi şuyu davası sonucu taşınmazın üzerindeki inşaatla birlikte satışına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle 22.11.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalılardan ... inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığından sözleşme geçersiz ise de, davacının gerçekleştirdiği inşaatın da satışına karar verildiğinden ve satış bedeli arsanın maliki olan davalılar arasında paylaştırılacağından davada taraf sıfatının varlığı kabul edilmelidir. Mahkemece inşaat bedelinin tesbitine ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde kolon dayanımı ve sismik analizinin yaptırılması gereğine değinilmiş, karot deneylerinden sonra alınan ek raporda inşaat ruhsatının güçlendirme gerekmeden yenilenebileceği sonucuna varılmıştır. Ne var ki inşaat ruhsatının süresi geçmiş olduğundan yenileme için belediyeye verilen dilekçede, arsa malikleri yerine sahte imza kullanılması nedeniyle geçersiz olduğunun ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan inşaatın mevcut haliyle yenileme ruhsatı verilip verilemeyeceği
ve yasal durumu belediyesinden sorulmadan hükme varılmış olması doğru olmamıştır. Öte yandan hükme dayanak raporda inşaat bedeli piyasa rayiçleri yerine ... birim fiyatlarıyla hesaplandığı halde bu hususta ek rapor alınmadan karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, inşaatın yenileme ruhsatının alınıp alınamayacağını, mevcut haliyle yasal durumunu belediyesinden sormak, ruhsatın alınabileceği anlaşıldığı takdirde inşaatın dava tarihindeki piyasa rayiçlerine göre bedelini hesaplatmak, davalılardan arsa payları oranında tahsiline karar vermekten ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile verilen karar, usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 22.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.