Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/320 Esas 2012/944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/320
Karar No: 2012/944
Karar Tarihi: 20.02.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/320 Esas 2012/944 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/320 E.  ,  2012/944 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin davalı şirketin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan 26.09.2006 ve 20.10.2006 tarihli sevk irsaliyeleri fotokopilerine göre 1548 ve 168 adet çeşitli bayan giyim eşyasının, davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiği ve davalı şirket tarafından da yurt dışındaki ... Limited Şirketine gönderildiği anlaşılmaktadır. Sevk irsaliyelerinin düzenlenmesinden önceki tarihi taşıyan 23.09.2006 tarihli davacı şirketin imzasını ve kaşesini taşıyan belgeye göre, teslimden önce davacı şirket tarafından imal edilen çeşitli bayan giyim eşyalarının ayıplarının tespit edildiği ve aynı tarihte davacı şirketin üretim standartları ve kalitesinden ya da renklerden dolayı gelebilecek iade ve reklamasyon ücretinin davacı şirket tarafından karşılanacağı taahhütünü verdiği belirlenmiştir. Yurt dışına gönderilen çeşitli bayan eşyalarının bir kısmının iade edileceğinin bildirilmesi üzerine, davalı şirket tarafından davacı şirkete 05.01.2007 tarihinde durum bildirilmiş, bir kısım giyim eşyalarının iade edilmesi üzerine de 09.03.2007 tarihli iade faturası düzenlenmiştir. Bu faturanın davacı şirkete gönderilmesinden sonra, tarafların yetkili temsilcileri arasında 12.03.2007 tarihli yazışma yapılmış, davalı şirket temsilcisinin teslim alınan ayıplı mal sayısını sorması üzerine, davacı şirket temsilcisi bunların 596 adet olduğunu davalı şirket temsilcisine bildirmiştir. Davacı şirket temsilcisi tarafından bildirilen teslim alınan ayıplı mal sayısı 09.03.2007 tarihli iade faturasında gösterilen sayıyı doğrulamaktadır.
    Davacı şirketin kaşesini ve yetkilisinin imzasını taşıyan 23.09.2006 günlü belgede ayıplar yazılı olup, davacı tarafça kabul edildiğinden ve yurt dışından malların ayıplar nedeniyle iade edilmesi durumunda sorumluluğu kabul edileceğinin açıklanmasına göre, davalı şirket tarafından davacı şirkete ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesi gerekir. Mahkemece, 23.09.2006 tarihli belge dikkate alınmaksızın, 05.01.2007 tarihinde ayıp ihbarı yapıldığı ve süresinde olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Davalı şirket tarafından 23.09.2006 tarihli belge dikkate alınarak ve davacı şirketin açık kabulü değerlendirilerek ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve 12.03.2007 tarihli yazışma dikkate alınarak ayıplı 596 adet bayan giyim eşyasının davacı şirket elinde kaldığı kabul edilerek, uyuşmazlığın çözümü gerekirken, bu hususlar dikkate alınmaksızın defterlerdeki alacak borç kayıtlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davalı şirket tarafından ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve 596 adet ayıplı giyim eşyasının davacı şirket elinde kaldığı dikkate alınıp, 09.03.2007 tarihli iade faturası da değerlendirilmek suretiyle dosyaya daha önce rapor veren bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle davacı şirketin ödenmeyen iş bedeli varsa davanın bu miktar üzerinden kabul edilmesinden, dava bu şekilde kabul edilecek olursa uyuşmazlığın çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddedilmesinden, davacı tarafa iade edilen 596 adet giyim eşyası nedeniyle davacı iş bedeline hak kazanamayacağından, davacının kalan iş bedeli alacağı bulunmadığı sonucuna varılırsa davanın reddedilmesinden ibarettir.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara