15. Hukuk Dairesi 2012/116 E. , 2012/910 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada; ödenmeyen bakiye imalât bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itiraz üzerine, itirazın iptâli ve takibin devamı talep edilmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya dayanak oluşturan icra takibinde alacak, 01.06.2004 ila 13.07.2007 arasında davalı yana verilen malzemeler bedeli olarak izah edilmiş, dava dilekçesinde ise alacağın davalı yana verilen malzemeler, davalı adına 3. kişiye yapılan ödemeler ve bir kısım imalât nedeniyle oluştuğu açıklanmış, tüm bu alacaklara karşılık sadece 42.000,00 TL değerinde bir daire tapusunun kendilerine devredildiği açıklanarak takip konusu alacağın esasen bakiye imalât bedeli olduğu belirtilmiştir.
Davalı temsilcisi savunmasında, davacı yanca kendilerine teslim edilen malzeme miktarı ve yapılan işler konusunda aralarında bir uyuşmazlık bulunmadığını, davacı alacağına mahsuben B blok 10 nolu ve A blok 8 nolu daire tapularının davacı yana devredildiğini, bunun dışında 44.185,00 TL"nin nakit olarak ödendiğini, üçüncü kişilere yapılan ödemelerin kooperatifin ilgisi dahilinde olmadığını bildirmiştir.
Görüleceği üzere taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu sebepledir ki öncelikle Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi uyarınca yapılan imalâtın, yapıldığı tarihdeki değerinin ve teslim edilen malzemelerin bedelinin uyuşmazlık konusu hakkında
uzmanlığı bulunan bir bilirkişi tayin edilerek, gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle hesaplatılması, bunun yanında davacı tarafa davalı adına üçüncü kişilere yapıldığı ileri sürülen ödemeleri kanıtlama imkânının verilmesi ile tesbit edilecek toplam davacı alacağından, davalı yanın ödeme savunmasında bildirdiği gerek iki adet daire tapusunun devri, gerek yapıldığı ileri sürülen nakit ödeme hususları araştırılarak bunların da bulunacak alacaktan mahsubu ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Değinilen bu hususlar dikkate alınmaksızın iddia ve savunma hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan, taraf delilleri toplanmadan, taraflar arasındaki borç-alacak durumunun net bir şekilde tespitinin mümkün olmadığını ifade eden muhasebeci bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.