Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4638 Esas 2022/2810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4638
Karar No: 2022/2810
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4638 Esas 2022/2810 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle davalı aleyhine dava açtı. Davacı daha önce yapılan bir tespitte, bazı muhdesatların kendisine ait olduğunu tespit ettirdi. Ancak bu davada, sadece C, D ve E harfiyle gösterilen muhdesatların kendisine ait olup olmadığının tespiti istedi. Davalı Hazine, muhdesatların kamulaştırma kodu içerisinde kaldığını belirterek davanın reddini talep etti. Mahkeme davayı kısmen kabul etti ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu olduğunu kararlaştırdı. Davalı Hazine, kararı temyiz etti ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacının sadece C, D ve E harfiyle gösterilen muhdesatların kendisine ait olduğu tespit edildi. Davalı Hazine, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326/2. maddesi, HUMK'nun 438/7. maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2021/4638 E.  ,  2022/2810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 tarihinde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 11.11.2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
    KARAR
    Dava, kamulaştırma hukuki nedenine dayalı muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, daha önce Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/4 Esas ve 2009/364 Karar sayılı dosyasında davaya konu mütemmim cüzleri de içine alan tespit yaptırıldığını, ... Baraj suyu dışında kalan dava konusu bölümler için davanın atiye bırakıldığını, ... Baraj suyu altında kalan kısım için ise aidiyet kararı verildiğini, iş bu dayanak dosyada alınan bilirkişi raporunda su dışında olduğu tespit edilen C, D ve E harfiyle gösterilen muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili; ... Baraj alanı kamulaştırma işlemlerine 1990 tarihinde başlandığını, davacının kötüniyetle dikim yaptığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davaya konu muhdesatların kamulaştırma kodu içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmediği, belirlenen muhdesatların kamulaştırma kodu içinde kaldığının tespiti halinde ve diğer şartlar da oluştuğunda davanın kabulüne, kamulaştırma kodunun dışında kaldığının tespiti halinde ise hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmakla davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiş, davalı vekilince karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeridir (zemin bedeli hariç). Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapudaki payları gözönünde bulundurularak sorumlu tutulmaları gerekir.
    Somut olayda; davalı taraf, davada yasal hasım olup aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, yerel mahkeme hükmünün 4. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine: “4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalının yasal hasım olması nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,”, 5. bendin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine: “5-Davalı taraf, davada yasal hasım olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,” ifadelerinin yazılmasına, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara