15. Hukuk Dairesi 2010/7610 E. , 2012/857 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, inşaat yapım sözleşmesi uyarınca fazla ödenen iş bedelinin istirdadına karar verilmesi istemiyle açılmış, davalılar Meryem ve ... husumet itirazında bulunmuş, ayrıca tüm davalılar fazla ödemede bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalılardan ..."ın diğer davalılardan ... ile birlikte çalıştığı dosyaya giren kartvizitlerinden anlaşılmış olmasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davada, 366.600,00 TL ödemeye karşın davalılarca gerçekleştirilen inşaatın, 116.065,33 TL olduğu tespit raporuyla anlaşıldığından bahisle fazla ödemenin istirdadı istenmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davalıların banka hesap hareketleri incelenmiş ise de, kimin tarafından ödeme yapıldığının anlaşılamadığı belirtilmiştir. Kural olarak eser sözleşmelerinde iş sahibi ödemelerinin tutarını kanıtlamakla yükümlüdür. Davalılardan ... imzası ile düzenlenen 11.02.2006 tarihli ev masraflarına ilişkin belgede, 379.744,00 TL imalâta karşın 314.282,00 TL gelen para olduğu kabul edildiğinden bu miktar ödemenin varlığı sabit olmuştur. Ancak davacının bu tutar üzerindeki ödemeyi
kanıtlaması gerekir. Mahkemece ödeme konusunda yeterince inceleme yapılmadan iddia olunan bedelin aynen kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Yine hükme dayanak bilirkişi raporunda, inşaatın müteahhit kârı dahil edilmeden tutarının hesaplandığı açıklanmıştır. Taraflar arasında iş bedelinin kararlaştırıldığına ilişkin yazılı sözleşme bulunmadığı gibi bedel konusunda da uyuşmazlık olmasına göre eser bedeli, BK"nın 366. maddesi uyarınca imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre hesaplanmalıdır. Mahkemenin bilirkişi raporuyla bağlı kalarak hükme varması da isabetsizdir.
O halde yapılması gereken iş; 314.282,00 TL"den fazlasının ödendiğini ispat külfetini davacı iş sahibine yükletmek, böylece ödeme miktarını saptamak, gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak banka kayıtlarını yeniden inceletmek, imalât bedelini ise inşaatın yapıldığı tarih taraflardan sorulmak suretiyle yapıldığı yılın pisaya fiyatlarıyla bedelini hesaplatmak, bundan usulen kanıtlanan ödeme miktarı düşülerek ve davadan önce davalıların BK"nın 101. maddesi uyarınca temerrüde düşürüldükleri de kanıtlanmadığından dava tarihinde faiziyle tahsiline karar vermekten ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulü ile davalılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.