Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4793 Esas 2012/800 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4793
Karar No: 2012/800
Karar Tarihi: 13.02.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4793 Esas 2012/800 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, sözleşme uyarınca ve kooperatifin talimatıyla imalatlar yaptığını, ancak bedelini tahsil edemediğini ileri sürerek 21.044,07 TL'nin tahsili için dava açtı. Davalı ise bedelin ödendiğini ve ıslahla talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savundu. Mahkeme, asıl davanın kabulüne karar verirken, ıslahla talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığından reddetti. Ancak Yargıtay, imalatın usulüne uygun şekilde sözleşme yapılmadan kooperatifin talimatıyla gerçekleştirildiği için vekâletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirterek, zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ifade etti. Ayrıca, sözleşmede dairenin rehinli teminat olarak tutulduğu ve bu durumda alacak zamanaşımına uğramayacağından mahkemenin zamanaşımına ilişkin gerekçesine itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı. Kararda, BK'nın 410 ve devamı maddeleri uyarınca vekâletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerektiğine dikkat çekilirken, davacının gerçekleştirdiği tüm imalâtın saptanan bedelinden 5 nolu dairenin devir tarihindeki değerinin ve bunun dışında davalı yanca gerçekleştirilen diğer ödemelerin düşülmesi gerektiği belirtildi. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek hüküm tesisi yapılmasının doğru olmadığına karar verilerek, kararın bozulması uygun görüldü. Kanun maddeleri olarak, Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddeleri vekâletsiz iş görme hükümlerini içermektedir.
15. Hukuk Dairesi         2011/4793 E.  ,  2012/800 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı 1995 ila 2001 yılları arasında davalı kooperatife sözleşme uyarınca ve bunun dışında davalı kooperatifin talimatıyla imalâtlar yaptığını, bedelini tahsil edemediğini ileri sürerek 1.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş, 27.04.2010 tarihli ıslah dilekçesinde tüm talebini 21.044,07 TL"ye çıkartmıştır.
    Davalı vekili cevabında yapılan imalâtın bedelinin ödendiğini, ıslahla talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, 5 nolu dairenin iş bedeline karşılık davacıya verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece asıl davanın kabulüne, ıslahla talep edilen alacak zamanaşımına uğradığından buna ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece ıslah yoluyla talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ise de bu alacağa esas imalâtın usulüne uygun şekilde sözleşme yapılmadan kooperatifin talimatıyla gerçekleştirildiği ve alacakla ilgili olarak, BK"nın 410 ve devamı maddeleri uyarınca vekâletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerektiğinden zamanaşımı süresi 10 yıl olup, ıslah tarihi itibariyle olayda zamanaşımının gerçekleşmediği, kaldı ki yanlar arasında imzamlanan 08.02.1999 tarihli sözleşmede dairenin rehinli teminat olarak tutulduğu anlaşılmakla ve bu durumda alacak zamanaşımına uğramayacağından mahkemenin zamanaşımına ilişkin gerekçesine itibar edilmemiştir. Öte yandan aynı sözleşmede 5 nolu daire davacıya teminat olarak bırakılmış olup, davacı bu daireyi ... isimli
    şahsa devredip elden çıkardığından daire bedelinin davalı ödemelerine katılmaması da yerinde olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş davacının gerçekleştirdiği tüm imalâtın saptanan bedelinden 5 nolu dairenin devir tarihindeki değerinin ve bunun dışında davalı yanca gerçekleştirilen diğer ödemelerin düşülmesi ile sonuca varılmasından ibarettir.
    Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara