Esas No: 2021/3850
Karar No: 2022/2873
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3850 Esas 2022/2873 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3850 E. , 2022/2873 K.Özet:
Davalının, kaydedilen taşınmazda haksız işgalde bulunduğu gerekçesiyle açılan davada, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi kabul edilmiştir. İstinaf talebi reddedilen davalı, temyiz yoluyla karara karşı çıkarak adli yardım talebinde bulunmuştur. Ancak, kanuni koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle adli yardım talebi reddedilmiştir. Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nın 334 ilâ 340. maddeleri
- 336/3. madde
- 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmı
- HUMK’nın 434. maddesi (6100 sayılı HMK’nın 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi)
- HUMK’nın 434/III. maddesi (6100 sayılı HMK’nın 368 ve 344. maddeleri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04/03/2019 tarihinde verilen dilekçeyle mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı tarafından talep edilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 3046 ada 1 No'lu parselde kain 30 No'lu bağımsız bölümü evli oldukları dönemde ikamet etmeleri için kardeşi ... ile davalıya tahsis ettiğini, daha sonra kardeşi ... tarafından davalı aleyhine boşanma davası açıldığını, ancak yargılama devam ederken kardeşinin vefat ettiğini, kardeşinin ölümü üzerine evlilik birliği sona erdiğinden davalının evden çıkmasını istediğini, son olarak evi tahliye etmesi için noterde düzenlenen ihtarnamenin davalıya 18.10.2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen haksız işgaline devam ettiğini ileri sürerek, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesini ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadarki dönem için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş; dava konusu taşınmazın gerçekte ölen eşine ait olduğunu, ancak borçlarından dolayı iflas ettiğinden tapunun davacı üzerine kaydedildiğini, evlendikleri tarihten itibaren dairede kendilerinin oturduğunu, tapunun ileride devredileceği vaadiyle ... ile evlenmelerinin sağlandığını, kendisine ait altı adet bileziğin ve 1.000 USD'nin bu daireye mahsuben alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının, 3046 ada 1 No'lu parselde kain 30 No'lu bağımsız bölüme elatmasının önlenmesine ve 6.586,66 TL ecrimisilin 500,00 TL'sinin dava; kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalının istinaf talebi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusu reddedilmiştir.
Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiş; temyiz dilekçesinde ayrıca göğüs kanseri olduğunu, yüksek tansiyon ve romatizma hastalığının bulunduğunu, geçimini zor sağladığını, maddi durumunun elverişli olmadığından gerekli nispi temyiz harcını ödeyemeyeceğini belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334 ilâ 340. maddelerinde düzenlenmiş olup 336/3. maddesinde adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. madde düzenlemesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Bunun yanı sıra, HUMK’nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği, 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nın 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı her ne kadar temyiz dilekçesinde tedavi masrafları nedeniyle geçimini zor sağladığını ve maddi durumunun elverişli olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuş ise de dilekçesine ekli olarak bu iddiasını kanıtlayacak nitelikte herhangi bir bilgi ve belge sunmamış; dolayısıyla temyiz harcını ödeme gücünden yoksun olduğunu somut delillerle ispatlayamamıştır.
Açıklanan nedenlerle;
1- Dosyada mevcut delil durumuna göre, davalının temyiz harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle HMK'nın 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından davalının adli yardım talebinin REDDİNE,
2- Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK’nın 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 14/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.