1. Hukuk Dairesi 2020/1137 E. , 2021/5102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu dava konusu 107 ada 17 parsel sayılı taşınmazın satışı konusunda dava dışı ...ile anlaştığını, borçları nedeniyle anılan taşınmaz üzerinde haciz ve ipoteklerin bulunduğunu, ...’ın da kendisine; … tapuyu alalım, bankalara gidelim, bankaları kapatalım, sonra paranı verelim" şeklinde sözler ile güven sağladığını, bunun üzerine ...’ın istemi ile taşınmazını davalı ...’e herhangi bir bedel almadan devrettiğini, ancak devir sonrası davalı ve ...’ın ortadan kaybolduğunu, banka borçlarının ödenmediği gibi arta kalan miktarın da verilmediğini, davalı ve ... tarafından aldatılması sonucu taşınmazının elinden alındığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacı ve ... arasındaki ilişkinin kendisini ilgilendirmediğini, dava konusu taşınmazı ipotek ve hacizleriyle birlikte satın aldığını, resmi senette satış bedelinin alındığının yazılı olduğunu belirtmiş, 14/07/2015 tarihli celsede de, ...’ın kendisine olan borcu dava konusu taşınmazı devrederek ödemek istediğini, ipotek ve borç gözetilerek taşınmazı devraldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Müdahil banka vekili, davacının kullandığı ticari kredi nedeniyle çekişmeli taşınmaz üzerine 690.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, kredi borcu nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ancak eldeki davada verilen ihtiyati tedbir nedeniyle bankanın alacağına kavuşmasının önlendiğini, davacı tarafından alacak davası açılması gerekirken iptal-tescil davası açılmasının kötüniyetli olduğunu belirterek, müdahilliklerine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, aldatma iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen asli müdahil .... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 50.340,60-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.