Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4314 Esas 2022/2899 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4314
Karar No: 2022/2899
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4314 Esas 2022/2899 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada, davacı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle davalıya karşı dava açmıştır. Davacı, davalının haksız olarak kullandığı taşınmazın maliki olduğunu ve son beş yıllık döneme ilişkin 15.000 TL ecrimisil istemiştir. Davalı ise dava konusu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu ve tapu iptal ve tescil davasının haksız olarak reddedildiğini savunmuştur. Mahkeme, elatmanın önlenmesi talebini kabul etmiş ancak ecrimisil istemini reddetmiştir. Davacı vekili bunun üzerine temyiz başvurusu yapmıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, davalının tapuda hak sahibi olmadığı gerekçesiyle ecrimisil kararının tespit edilmesi gerektiği kararını vermiştir. Sonuç olarak, ecrimisil için talep edilen 15.000 TL yerine 18.077,76 TL belirlenmiş ve davalıdan alınarak davacıya verilmesi hükmedilmiştir.
Taleple bağlılık ilkesi kanunu MADDE 26: Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
7. Hukuk Dairesi         2021/4314 E.  ,  2022/2899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/09/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, 108 ada 13 parsel sayılı, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda kain 6 numaralı bağımsız bölümü davalının haksız işgalci olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak son beş yıllık döneme ilişkin şimdilik 15.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, dava konusu bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını, 6 numaralı bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu, açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının haksız olarak reddedildiğini, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarihli 2018/15361 Esas, 2018/19286 Karar sayılı ilamı ile "... 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan çekişmeli 6 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, taraflar arasında görülen harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/237 Esas, 2012/137 sayılı Kararı ile taraflar arasındaki sözleşmeye eldeki dosya davacısı Güldane'nin taraf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın Dairece 04.11.2013 günlü kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davalının açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının reddedildiği dikkate alınarak dosya kapsamından davalının taşınmazda hak sahibi olmadığı nazara alınarak davacının, davalının kullanımına rızasının bulunduğundan bahsedilemiyeceğinden tespit edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 18.077,76 TL ecrimisilin dava tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının men'i müdahale talebi yönünden ise Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/5361 Esas, 2018/19286 Karar sayılı ilamı ile temyiz konusu edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklindedir.
    Açıklanan madde kapsamında; somut olayda dava dilekçesinin incelenmesinde davacı vekilince elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunulmuş, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkin toplam dava değeri 25.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Dava konusu bağımsız bölümün keşfen belirlenen değeri üzerinden 2.087,00 TL tamamlama harcı yatırılmıştır. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak son beş yıllık döneme ilişkin şimdilik 15.000,00 TL ecrimisil isteminde bulunulmuştur. Davacı tarafından ecrimisil istemine ilişkin talep ıslah edilerek arttırılmadığı halde mahkemece 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 18.077,76 TL tutarındaki ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmek suretiyle talepten fazlasına hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara