Esas No: 2022/1096
Karar No: 2022/2912
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1096 Esas 2022/2912 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1096 E. , 2022/2912 K.Özet:
Davacı, davalıya tapu iptali ve tescil talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, satış vaadi sözleşmesi dayanaklı davanın kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yargılama sonunda mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Ancak davacının yargılama sırasında vefat ettiği ortaya çıkmıştır. Mahkeme, tarafların tamamının davaya katılımının sağlanması gerektiğini belirtmiştir. Mirasçılardan izin alınması veya temsilci atanması yoluyla taraf teşkili sağlanmadan dosyanın işlemden kaldırılıp davanın açılmamış sayılması doğru değildir. Karar, bu nedenle bozulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi işlemden kaldırma ve dava açılmamış sayılma hallerini düzenlemektedir. Kanunun 55. maddesi ise ölen tarafın dava açması halinde mirasçıların davaya katılımını düzenlemektedir. Tarafların tamamının yargılama sırasında ölmesi durumunda ise dava açılamaz.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi uyarınca 10 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.05.2013 tarihli, 2013/5878 Esas, 2013/7561 Karar sayılı ilamı ile "Davacının dayanağı satış vaadi sözleşmesi yukarıda açıklanan tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan geçerli bir sözleşme olup zilyetlik de sözleşme ile vaat alacaklısı davacıya devredilmiştir. Dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığından mahkemece anılan bu sözleşme uyarınca karar verilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece kadastro sırasında satış vaadi sözleşmesinin vaat borçluları ..., ..., ..., ... ve ...’tan davalı ...’a harici satış yolu ile devredilen pay ile muris ...’tan davalı ...’a intikal eden paydan satışı vaat olunan 300 m2'lik kesime isabet eden pay miktarı gerektiğinde 6100 sayılı HMK’nın 266 maddesi uyarınca uzman bilirkişi görüşüne de başvurulmak suretiyle belirlenmeli ve belirlenen bu pay yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 150. maddesinin 1. fıkrasına göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Aynı Kanunun 150. maddesinin 5. fıkrası gereğince de işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Somut olayda; davacı ...’ün yargılama sırasında 05.10.2015 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 55. maddesi gereğince “Taraflardan birinin ölümü halinde mirasçılar, mirası kabul veya reddetmemiş ise, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Ancak, hakim gecikmesinde sakınca bulunan hallerde talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava açıldıktan sonra vefat eden davacının vefatında sonra yargılamaya devam edilebilmesi için, mirasçıların tamamının davaya katılımının sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde; tüm mirasçılardan izin alınması veya terekeye temsilci atanması yoluyla taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Mahkemece davacının mirasçıları davadan haberdar edilmeden, taraf teşkili usulüne uygun olarak sağlanmadan karar tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.