Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3779 Esas 2022/2934 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3779
Karar No: 2022/2934
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3779 Esas 2022/2934 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davalı- birleştirilen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarını reddetmiş, davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarını kabul etmiştir. İlk derece mahkemesi kararı, hükmün bozulmasını gerektirecek şekilde yanlış hesaplama yapıldığı için düzeltilerek onanmıştır. Kararda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca müdahaleye uğrayan taşınmazın eski haline getirilmesi, tazminat ödenmesi ve yapılan müdahalenin men edilmesi talepleri yer almaktadır. Ayrıca, 2011 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanacak vekalet ücreti belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi ile temyiz edilen kararın kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının çıkarılan hüküm farkı ile onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi, 2011 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2021/3779 E.  ,  2022/2934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2011 tarihinde verilen dilekçeyle asıl davada elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada duvar bedelinin tahsili talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın reddine dair verilen 16.05.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine dair verilen kararın davacı-birleştirilen davada davalı vekili ile davalı-birleştirilen davada davacı ... İnş. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme, ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava ise duvar bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
    Asıl dava dosyasında davacı vekili; müvekkiline ait ... 565 ada 1 parselin kuzeyinde 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uygulaması yapıldığını, davalı ...'in yolun kuzeyindeki arsasının tam sınırına çekme bile yapmadan kapalı otopark görüntüsü vererek inşaat yaptığını, belediyenin diğer davalılarla anlaşarak yol açmaya başladığını, yol harfiyatının güneyde bulunan müvekkilinin taşınmazına atıldığını, istinat duvarı yapılmadığını, müvekkilinin tarlasının zarar gördüğünü, Belediye Başkanlığının 16/12/2010 tarih ve 1535 sayılı cevabi yazılarıyla davalı Şirketin uyarıldığını, davalıların gerekli tedbirlerini almadıklarını Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/10 D. iş sayılı dosyasıyla tespitin yapıldığını belirterek davacıya ait 565 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yapılan müdahalenin men'ini, yola istinat duvarı yapılarak ve taşınmaza dökülen harfiyat kaldırılarak eski hale getirilmesini, olmadığı taktirde tespit edilecek bedelin tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 04/06/2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha fazla zarara uğramak istemediğinden kendi imkanlarıyla bahçesindeki molozların kaldırıldığını, 18.314,00 TL masrafın kendi cebinden karşıladığını, molozların kapladığı alanın değerinin 252.136,00 TL olarak tespit edildiğini, zararın yapılan 18.314,00 TL ile birlikte toplam 20.814,00 TL olduğunu, dava değerini 20.814,00 TL olarak ıslah ettiklerini belirterek haksız müdahalenin men'ini, duvarın yıkılarak eski hale getirilmesini, 20.814,00 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleştirilen Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/822 Esas, 2011/847 Karar sayılı dava dosyasında davacı ... İnşaat Ltd. Şti. vekilinin dava dilekçesinde özetle; Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/468 Esas sayılı dava dosyasında davacı ...'nın dava açtığını, davalının arazisini değerlendirmek amacıyla yolun kotunu 10-12 m. aşağıya çektiğini, bu şekliyle müvekkilinin arazisinin kaymasına neden olduğunu, belediyenin imar yolunu açacak bütçesi bulunmaması sebebiyle ve belediyenin ricasıyla imar yolunun müvekkil şirketçe yapıldığını, taş duvarın daha yüksekte yapılmasının sebebinin davalının arazisini daha aşağıya çekmesinden kaynaklandığını, bu sebeple davalının arazisinin değer kazandığını ve sebepsiz zenginleştiğini belirterek sebepsiz zenginleşmeye neden olan davalıdan istinat duvarı bedelinin alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve Ere Demir İnşaat vekili; asıl davanın reddini savunmuştur.
    Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarih, 2019/58 Esas, 2019/340 sayılı Kararı ile; asıl dava yönünden davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine; davalı ...'e açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... İnşaat Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 20.814,00 TL'nin davalı ...-... İnşaat Ltd. Şti'nden alınarak davacı ...'ya verilmesine, Antalya ili, Alanya ilçesi, ... Köyü 769 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı ... İnşaat Ltd. Şti'nin 04/03/2014 tarihli raporda mavi boyayla ve "A" harfi ile gösterilen toplamda "132,75 m²" lik kısma yönelik el atmasının önlenmesine, bu kısım üzerinde bulunan yapının kal'ine, kal kararı verilen kısım dışında kalan elatmanın önlenmesi talepleri konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, istinat duvarının yıktırılması talebinin reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraf vekilleri, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı- birleştirilen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları; davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlardaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı lehine karşı vekalet ücretinin, 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince asıl davada harçlandırılan değer olan 20.814,00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, harçlandırılan değere göre oldukça yüksek kalan ve ne şekilde hesaplandığı anlaşılamayan bir rakam esas alınarak hesaplanması doğru değildir.
    Ancak ne var ki; bu husus hükmün bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı- birleştirilen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları; davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarih, 2019/58 Esas, 2019/340 sayılı Kararının hüküm sonucunun 3-f bendinde yer alan ‘18.773,38 TL’ rakamının hükümden çıkarılarak yerine ‘2.497,68 TL’ rakamının yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, karardan bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 18/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara