Esas No: 2010/7696
Karar No: 2012/694
Karar Tarihi: 09.02.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/7696 Esas 2012/694 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 14.02.2006 tarihinde akdedilmiş “Promosyonel Malzeme Satın Alma Sözleşmesi” uyarınca 30.04.2007 tarihli sipariş formu ile teslimi istenilen 5000 adet masa setinin ayıplı imali nedeniyle iş bedelinden indirim yapılarak istirdadı ve cezai şartın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, imalâtın davacı talebine uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gibi ayıp da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının talimatı üzerine imal edilen sette ayıp bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Borçlar Kanunu"nun 359. maddesi uyarınca iş sahibinin eseri muayene ile varsa ayıpları müteahhide bildirmesi gerekir. Sonradan ortaya çıkan ayıbın bulunması durumunda ise, anılan Yasa"nın 362/III. maddesi uyarınca vakıf olur olmaz, derhal müteahhide bildirmeye mecburdur. Aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır (BK.362/I.md). Somut olayda masa setinin metal kısımlarının anlaşmaya uygun yapılmadığından sonradan ortaya çıkan bu ayıbın 06.07.2007 tarihinde öğrenildiği belirtilerek ayıp tutarınca sözleşme bedelinin indirilmesi talep edilmiştir. BK"nın 360. maddesinde eserin ayıplı imali durumunda iş sahibinin hakları sayılmıştır. Buna göre davacı
eseri kabul etmekle birlikte işin kıymetinin noksanı nispetinde fiyatı tenzil hakkını kullanabilir. Ne var ki, bu hakkını kullanabilmesi için az yukarıda açıklanan Yasa hükmünce, ayıbı öğrenir öğrenmez derhal yükleniciye ihbarla yükümlüdür. Ayıp ihbarının yapıldığı hususu ise Dairemizin yerleşen uygulamasına göre her türlü delille ve tanık anlatımıyla kanıtlanabilir. Davacı tanıkla ayıp ihbarının yapıldığını kanıtlamak istediğine göre, tanıkları dinlenerek ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı saptandıktan sonra bilirkişilerden rapor alınarak, davalının mahkemeye verdiği 02.04.2009 havale tarihli dilekçesinde kabul ettiği üzere masa seti imaline ilişkin ihale şartnamesinde, “metal kısımlar çinko metal alaşım” yazılmış olmasına, ancak şartnamede metal kısımların yerinin açıklanmamış bulunmasına göre, davalının bu şartname uyarınca masa setinin hangi kısımlarını metal alaşım olarak yapması gerektiği, şartnamenin bu haliyle metal yerinin belirlenebilmesi için yeterli olup olmadığı, yüklenicinin yapmakla yükümlü olması durumunda davacının uğradığı zararın tutarını hesaplatmak, bu zararı iş bedelinden mahsup ederek sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır.
Bu hususlar üzerinde durulmadan ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.