Esas No: 2022/1306
Karar No: 2022/2931
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1306 Esas 2022/2931 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1306 E. , 2022/2931 K.Özet:
Davacı, üst hakkına dayalı olarak ecrimisil talep etti. Davaların birleştirilip tefriki sonucu yargılamaların uzun sürmesi nedeniyle davalı, sürekli olarak ecrimisil ödedi. İlk karar kabul edilmiş, temyiz üzerine Yargıtay kararı onanmış, ancak karar düzeltme talebi sonrası ilk derece mahkemesi kararı Yargıtay ilamı ile bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında ihtilaflar devam ederken şirket adına verilmiş olan taahhütname gerekçe gösterilerek davalıya verilen kullanma izni sebebiyle dava açılamayacağı belirtilmiştir. Ancak taahhütname kim tarafından imzalandığı, imzalayan kişinin bu belgeyi imzalamaya yetkili olup olmadığı araştırılmamıştır. Karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar düzeltme istemleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca sınırlıdır. Karar düzeltme kararları, HMK'nın 442/son maddesi uyarınca karar düzeltme isteyenden takdiren para cezası öngörmektedir. Karar düzeltme talebi sonucu ret kararı verildiği takdirde, ret harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığı belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki üst hakkına dayalı ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04/01/2022 gün ve 2021/582 Esas, 2022/92 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK’nun 440. maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden tahsiline, ret harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 18/04/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
Davacı vekili tarafından 18.05.1998-18.05.2002 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil talepli olarak açılan davada, mahkemece, ilk karar sonrası karar düzeltme aşamasında verilen bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin süresinde temyiz isteminde bulunması üzerine dosya Yargıtay 7. Hukuk Dairesince incelenerek onanmış, bu defa davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine; Dairemizin Sayın çoğunluğu görüşünü, karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi yönünde kullanmış olmakla, aşağıdaki şekilde karar düzeltme isteminin kabul edilerek kararın bozulması yönünde muhalefet görüşümüz açıklanmıştır.
Davamızda kısaca üst hakkından dolayı olarak, davalının haksız elatmasının önlenmesi ve ecrimisil talep edilmektedir.
Davacı tarafından muhtelif tarihler yönünden açılan davaların birleştirildiği ve yine bu davaların sonraki tarihlerde tefriki sonucu yargılamaların sonuçlanmasının uzun zaman alması sebebiyle gecikme olduğu açıktır.
Mahkemece ilk karar ile dava kabul edilmiş, temyiz üzerine karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.05.2016 tarihli ilamı ile karar onanmış, ancak davalı vekilinin karar düzeltme talebi sonrası bu sefer, ilk derece mahkemesi kararı 23.11.2017 tarihli Yargıtay ilamı ile bozulmuştur.
Öncelikle bozma kararına muhalefet şerhi yazan Sayın ...'in muhalefet şerhindeki beyanlara genelde katıldığımızı açıklamak isterim.
Konu, dava konusu olan İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi ada ..., parsel 5'de yer alan taşınmazda, davacı şirket lehine 25 yıl süre ile konulan üst hakkını, davacı şirketin usulünce kullanıp kullanılmadığı hususudur.
Dava konusu parsellerle bağlantılı ve halen Hazine'ye ait 6, 7 ve 8 sayılı parseller yönünden ihtilafların devam ettiği ve davacı şirketin bu yerler için sürekli ecrimisil ödediği hususları da tartışmadan uzaktır.
Yargıtay bozma ilamında ihtilaflar devam ederken şirket adına verilmiş olan 13.11.2003 tarihli taahhütname gerekçe gösterilerek davalıya verilen kullanma izni sebebiyle dava açılamayacağı belirtilmektedir.
Öncelikle ilgili taahhütnamenin kimin tarafından imzalandığı açık olmadığı gibi imzalayan kişi belirlense dahi bu belgeyi imzalamaya yetkili olup olmadığı araştırılmamış olup, bu yönden inceleme yapılması için kararın bozulması gerektiği açıktır.
Bunun dışında yine taahhütname başlıklı belgede esasen şarta bağlı bir ifade olmasına rağmen bu husus da yeterince incelenmemiştir.
Şöyle ki; davacı şirketin, ana taşınmazda bağlantılı olan 6, 7 ve 8 sayılı parsellerde lehine irtifak hakkı kurulacağı inancı ile hareket ettiği, ancak uzun süre beklemesine rağmen bunun sağlanmadığı, dolayısıyla taahhütnamenin bu yönden geçersiz olduğu açıktır.
Neticeten karar düzeltme talebinin kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan gerekçeler ile bozulması gerektiği kanaati ile karara muhalefet ettiğimi saygı ile bildiririm.