Esas No: 2021/1452
Karar No: 2022/2953
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1452 Esas 2022/2953 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/1452 E. , 2022/2953 K.Özet:
Davacılar tarafından, davalılara karşı elatmanın önlenmesi, tahliye, ecrimisil, tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine dava açılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılar tarafından Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunulmuş ve Yargıtayca hükmün bir kısmı bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yeni yargılama sonucunda tapu iptali ve tescile yönelik davanın reddine, peşin ödenen bedele yönelik davanın ise yargılama sırasında bedelin iade edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca asıl davada elatmanın önlenmesine karar verilmesine rağmen hükmün infazda karışıklığa neden olacağı gerekçesiyle taşınmazın davacılara teslimine yönelik Yargıtay bozma ilamı olmadan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yasal dayanakları arasında Tapu Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gibi kanun maddeleri yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.07.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil, birleştirilen davada 30.11.2011 tarihinde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.02.2020 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleştirilen dava davalıları tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.04.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-birleştirilen davada davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı-birleştirilen davada davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 28.09.2009 tarihli gayrımenkul satışına dair adi şekilde bir ön sözleşme akdedilerek 338 ada 3 parsel 1 no'lu bağımsız bölümün 900.000,00 TL karşılığında satışının kararlaştırıldığını, davalının satış bedelinin tamamını ödemediğini belirterek davalının haksız müdahalesinin menine meskenden tahliyesine, şimdilik 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin ihtarname tarihinden itibaren davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkilinin kalan borcu ödemeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.04.2011 tarih ve 2011/4258 Esas, 2011/4980 Karar sayılı ilamıyla "...haricen satın alan kişinin TMK 994 maddesi hükmü gereğince haricen ödediği bedel kendisine iade edilinceye kadar taşınmazı alıkoyma bir başka ifadeyle taşınmazı kullanma hakkı bulunduğundan, ödenen miktarlar tesbit edilerek davalıya ödenmesi koşuluyla elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği ve taşınmazı haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın haksız olarak kullanan kişinin taşınmaz malikine ödemek zorunda olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil yönünden davalıyı sorumlu tutmak olanaksız olduğundan bu ilkelere göre karar verilmesi" gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 29.05.2012 tarih ve 2010/1731 Esas, 2012/475 Karar sayılı dosyasının bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleştirilen dava davacısı, iyiniyetli olduğunu belirterek harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede sözleşme hükümleri uyarınca ödenen 200.000,00 TL ile rızai ve iyi niyetli zilyet olarak yapmış oldukları tadilat ve iyileştirme bedelleri olan 200.000,00 TL toplamı 400.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davalılar vekili, 06.11.2011 tarihinde tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuş ve sözleşme uyarınca ödenen 200.000,00TL bedelin yatırılabilmesi için Ziraat Bankası Büyükçekmece Şubesinin tevdi mahalli tayin edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece birleştirilen dava yönünden tapu iptal ve tescile yönelik davanın reddine, taşınmaza yapılan masraflarla ilgili davanın kısmen kabulü ile 105.030,00TL'nin birleştirilen dosya davalılarından alınarak birleştirilen dosya davacısına verilmesine, peşin ödenen bedele yönelik davanın ise yargılama sırasında bedelin iade edildiği nedenle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden ecrimisile yönelik davanın reddine, müdahalenin önlenmesine yönelik davanın kabulü ile davalının dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın davacılara teslimine dair verilen kararın davacı-davalı vekili ve davalılar-davacılar vekilleri temyizi üzerine Dairemizin 01.11.2016 tarihli 2016/2740 Esas-9042 Karar sayılı ilamı projeye aykırı olarak yapıldığı tespit edilen yapıların bedellerinin tazminat hesabında dikkate alınmaması gerekir. Bu yapıların bedeli düşürüldükten sonra tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamımıza uyularak birleştirilen dava yönünden tapu iptal ve tescile yönelik davanın reddine, peşin ödenen bedele yönelik davanın ise yargılama sırasında bedelin iade edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair Yargıtay bozma ilamı bulunmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, taşınmaza yapılan masraflarla ilgili davanın kısmen kabulü ile 100.110,00 TL'nin birleştirilen dosya davalılarından alınarak birleştirilen dosya davacısına verilmesine, asıl dava yönünden ecrimisile yönelik davanın reddine, müdahalenin önlenmesine yönelik davanın kabulü ile, davalının dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine, taşınmazın davacılara teslimine yönelik Yargıtay bozma ilamı bulunmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü davacılar-birleştirilen dava davalıları vekili temyiz etmiştir.
1-) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar-birleştirilen dava davalıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-) Diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece asıl davada elatmanın önlenmesine karar verilmesine rağmen hükümde infazda karışıklığa neden olacak şekilde taşınmazın davacılara teslimine yönelik Yargıtay bozma ilamı bulunmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ayrıca birleştirilen davada mahkemece 6.838,00TL harcın davacı tarfından yatırılan 13.365,00 TL'den mahsubu ile 6.526,49 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine karar verilmesine rağmen hükmün f) bendinde davacı tarafından peşin yatırılan 148,50-TL ve tamamlama harcı 13.216,50-TL toplamı 13.365,00-TL'nin davalılarından alınarak davacıya verilmesine karar verilerek davacıya fazla ödeme yapılmasına sebebiyet verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; bu hususlar, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakameleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı -birleştirilen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bent uyarınca davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün birinci kısmının b) bendinde yer alan "taşınmazın davacılara teslimine yönelik Yargıtay bozma ilamı bulunmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına," cümlesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün ikinci kısım f) bendinin hükümden çıkarılarak yerine" f) Davacı tarafça peşin ve tamamlama suretiyle yatırılan toplam 6.838,51 TL'nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine," cümlesinin eklenmesine, hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 3.815,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-birleştirilen dava davacısından alınarak, davacılar-birleştirilen dava davalılarına verilmesine,
peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.