15. Hukuk Dairesi 2010/5670 E. , 2012/584 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ...ile davalı vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 07.02.2001 tarihinde imzalanan davalıya ait tankların yenilenmesine ilişkin sözleşmenin feshi sonucu eksik bırakılan imalâtın tamamlanması için yapılan ihale nedeniyle uğranılan zararın ve gecikme cezasının, avans bakiyesiyle teminat kesintisinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı, feshin haksız olduğunu, ikinci ihalenin fahiş fiyatla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde sayılan ekleri arasında bulunan özel şartnamenin 11.1 maddesinde, gecikme halinde beher takvim günü için net 1.700,00 TL gecikme cezası ödenmesi kararlaştırılmıştır. Genel Şartnamenin 25. maddesinde, sözleşmenin feshi halinde ..."ın fesih tarihine kadar da özel şartnamede yazılı gecikme tazminatını istemeye yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir. Gecikme tazminatı Borçlar Kanunu"nun 158/II. maddesi uyarınca ifaya ekli ceza niteliğinde olup, fesih halinde istenemez ise de, Genel Şartnamenin 25. maddesinde aksine düzenleme bulunduğundan davacının fesih tarihine kadar tahakkuk eden 14 günlük gecikme süresi karşılığı 23.800,00 TL gecikme cezasını istemekte haklı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemenin aksine görüşle bu istemin de reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması gerekmiştir.
3-Davalının sair temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece hüküm altına alınan alacağa fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Oysa muaccel bir alacağa faiz yürütülebilmesi için taraflarca kararlaştırılmış kesin vade bulunması veya alacak miktarı belirtilerek istenilmek suretiyle borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekir (BK"nın 101.md.). Davadan önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığı gibi sözleşmede de kesin vade kararlaştırılmış olmadığından, temerrüdün dava açılmasıyla gerçekleştiği kabul edilerek bu tarihten faiz yürütülmesi yerine fesih tarihinden yürütülmüş olması da bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bent uyarınca davacı, 3. bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirlerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 03.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.