Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/15028 Esas 2022/5702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/15028
Karar No: 2022/5702
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/15028 Esas 2022/5702 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/15028 E.  ,  2022/5702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ... hakkında), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ile cinsel taciz (sanık ... hakkında)
    HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçu ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet ( sanık ... hakkında), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ile diğer atılı suçların çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu kabul edilerek bu suçtan mahkumiyetine (sanık ... hakkında)


    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç tarihinde on dört yaşını doldurmayan mağdure ile velayet hakkına sahip annesi ve babasının 24.04.2014 tarihli duruşmada sanık ...’dan, 05.06.2014 tarihli duruşmada sanık ...’dan şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında,18.09.2014 tarihli duruşmada sanıklardan şikayetçi ve davaya katılmak istediklerini belirtmeleri, şikayetinden vazgeçmeden vazgeçmenin mümkün olmadığı nazara alınarak mağdureye tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin ve dinlenen müştekilerin aşamalardaki çelişkili beyanları, sanık ...’nun aşamalardaki savunmaları ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanık ...’nun üzerine atılı suçları işlediği hususunun şüphede kaldığı ve mevcut haliyle cezalandırılmasına yeter, başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından, müsnet suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;
    Tüm dosya kapsamına göre sanık ...’un olay günü mağdureye yönelik elinden tutma ve yanaklarından öpme şeklindeki eyleminin ani ve kesintili gerçekleştiği, bu sebeple sarkıntılık düzeyinde kaldığı göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58-61. maddeleri ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarla ilgili 5237 sayılı Kanunun 102-105. maddelerinde değişiklikler yapılması karşısında, aynı Kanunun 7-2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi nazara alınıp, lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    Sanığın aşamalarda mağdurenin on yedi yaşında olduğunu sölediğine yaşını büyük zannettiğine dair beyanları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara