Esas No: 2010/6904
Karar No: 2012/471
Karar Tarihi: 02.02.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/6904 Esas 2012/471 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ... Yaşlı Bakım Evi inşaatına ilişkin sözleşmenin tasfiyesi sonucu kesin hesabın yapılarak, kesin hesap alacakları ile munzam ve manevi zararlarının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemenin hakediş alacağının kabulüne, fazla istemin reddine dair kararı taraf vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kesin hakediş alacağından kaynaklanmaktadır. Mahkemece bilirkişi raporu alınarak hükme varılmış ise de davacı idareye verdiği 02.09.2003 tarihli dilekçesinde, 27560/1, 27560/2 nolu pozlar içeren dış cephe kaplama imalâtların da deformasyona uğrayan kısımların, yine C1,C2, ve C3 Bloklarında 27.563 poz nolu perlitli alçılı tek kat sıva yapımı imalâtından dolayı alınan bedelin, ayrıca asansör imalâtının montajının tamamlanmadığı takdirde kesin hesabından düşülmesini istemiştir. Bilirkişilerce bu dilekçe üzerinde durulmadan davacının kesin hesap alacağı hesaplanmıştır. Oysa davacı dilekçesindeki talepleri ile bağlıdır. Öte yandan munzam zarara ilişkin de icra takibi, haciz bildirimi, vs. delillerini ibraz ederek zararını varlığını kanıtlamak istediği halde bu kanıtlar değerlendirilmeden istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak davacının az yukarıda değinilen dilekçesi gözetilmek suretiyle kesin hesabın çıkartılması, kesin hesaptan alacaklı çıktığı takdirde munzam zarara ilişkin kanıtları da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak, karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 900,00"er TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirlerine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 1606 Sayılı Kanun"un 1. maddesi uyarınca temyiz eden davalı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’nden harç alınmasına yer olmadığına, 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.