15. Hukuk Dairesi 2010/6652 E. , 2012/454 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Cem Papila ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 03.04.2003 tarihli asıl ve 09.06.2003 tarihli ek sözleşme uyarınca davalının yapımını yükümlendiği son numarası 001 olan kalıbın ayıplı imâli nedeniyle uğranılan zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, ıslahla zarar tutarının 58.000,00 TL olduğu belirtilerek bu miktara hükmedilmesini istemiştir. Davalı reddini savunmuş, mahkemenin davanın ıslah olunan miktara göre kabulüne dair kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Sözleşme konusu 001 nolu kalıbın 22.12.2003 ve 31.12.2003 tarihli sevklerle davacıya tesliminden sonra davacının Hyundai firmasına imâl ettiği parçaların ayıplı olması nedeniyle 28.02.2004 tarihli reklamasyon faturalarıyla iadesi üzerine davacı 01.03.2004 tarihli yazısıyla kalıptaki ayıpları düzeltmesini davacıya bildirmiş, bu yazının kendilerine tebliğ edildiği davalı vekilince temyiz dilekçelerinde kabul edilmiştir. Bu haliyle dava konusu kalıp nedeniyle davacının BK"nın 359. maddesi uyarınca süresinde ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerek davacının yaptırdığı tesbitte, gerekse mahkemece alınan konusunun uzmanı bilirkişi raporlarında, kalıpta imalât hatasının varlığı saptanmıştır. Davada BK"nın 360. maddesi uyarınca ayıplı imalât nedeniyle iş kaybı sonucu uğranılan zararın ödenmesi istenildiğine göre mahkemece yapılması gereken iş, son numarası 001 olan ayıplı kalıp imalâtının onarım süresince davacının uğradığı zararın bilirkişilerden ek rapor alınarak hesaplattırılıp hüküm altına alınmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan bilirkişilerin hukuki görüşleriyle bağlı kalınarak hükme varılması doğru olmadığı gibi ıslahla
artırılan miktara ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken tamamı davada istenmiş gibi faizin dava tarihinden yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.