Esas No: 2022/4090
Karar No: 2022/5657
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/4090 Esas 2022/5657 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/4090 E. , 2022/5657 K."İçtihat Metni"
Özel hayatın gizliliğini ihlal etme ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.02.2021 tarihli ve 2020/45902 soruşturma, 2021/8664 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.05.2021 tarihli ve 2021/1326 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendiği, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında, dosya kapsamına göre, suç tarihinden önce instagram isimli sosyal paylaşım sitesi aracılığı ile tanışan müşteki ile şüphelinin, suç tarihinde buluşmaya karar vermeleri akabinde şüphelinin otelde oda ayırttıktan sonra bir araçla müştekiyi alıp otele getirdiği, bir süre birlikte alkol alıp sohbet etmeleri sonrasında, müştekinin, şüphelinin kendisinin kıyafetlerini zorla çıkartıp rızası dışında cinsel ilişkide bulunduğunu, polisi arayacağını söyediğinde çıplak halde fotoğrafını çekip "hadi kimi arayacaksan ara" diyerek özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğini, can havli ile otel odasının balkonuna çıkarak yardım isteğini iddia ettiği olayda, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca, her ne kadar müşteki zorla nitelikli cinsel saldırıya uğradığını ileri sürmüş ise de, toplanan kanıtlardan şüphelinin bu suçu işlediğine ilişkin müştekinin soyut iddiası dışında şüpheli savunmasının aksini gösterir yeterli ve inandırıcı kanıt elde edilemediği, şehir merkezindeki bir otelde zorla cinsel saldırıya mağruz kaldığını ileri süren müştekinin suça direnç gösterdiğine ilişkin adli raporlarında bir bulgunun bulunmadığı, zorla saldırıya mağruz kaldığı sırada bağırıp çağırdığına, direndiğine ilişkin müştekinin bir beyanının bulunmadığı, yardım istemesinin şüpheli ile tartışmasından sonra gerçekleştiği anlaşıldığından cinsel saldırı suçundan kanıt yetersizliğinden, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden ise bu suçun özel hayatı ihlal etme kastıyla işlenmesi gerektiği, somut olayda şüphelinin kendisini savunabilmek amacıyla kanıt elde etmek için fotoğrafı çektiği ve fotoğrafları herhangi bir yerde
paylaşmadığı sonucuna varıldığından bu suçun da unsurları bakımından oluşmayacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından, şüphelinin cep telefonunda tespit edilen ve kendisi tarafından müştekiden habersiz olarak çekilen, müştekinin yarı çıplak şekilde bulunduğu fotoğrafın müştekinin başkalarının görmesini, bilmesini ve başkasında kalmasını istemeyeceği nitelikte özel hayatına ilişkin veri niteliğinde olduğu, şüpheli her ne kadar şahsına muhtemel bir ''cinsel saldırı'' iddiasının gelmesi halinde kendisini savunmak amaçlı olarak söz konusu fotoğrafı çektiğini iddia etmiş ise de, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere yargı merciilerindeki iddialarını ispat etmek için başka türlü delil ibraz etme ve ispat sunma olanağının bulunmadığı hallerdeki bir takım eylemlerin haksızlık unsurunu içermeyeceğinin kabul edildiği, halbuki somut olayda şüphelinin müşteki ile otel odasında rızasıyla bulunduğuna ilişkin hususu otel kamera kayıtları, tanık ifadeleri, adli raporlar, olay öncesi mesajlaşma kayıtları gibi tüm başkaca delillerle ispat etme olanağının bulunduğu, kaldı ki müştekinin rızasıyla otel odasında şüpheli ile bulunmasının veya birliktelik yaşamasının yarı çıplak fotoğrafının çekilmesine rızasının bulunduğu şeklinde geniş olarak yorumlanamayacağının anlaşılması karşısında, delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.05.2021 tarihli ve 2021/1326 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 23/11/2021 gün ve 94660652-105-07-16107-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Tüm dosya içeriği nazara alındığında, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.02.2021 gün ve 2021/8664 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.05.2021 tarihli ve 2021/1326 Değişik iş sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden vaki talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.