Esas No: 2011/7632
Karar No: 2012/412
Karar Tarihi: 30.01.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/7632 Esas 2012/412 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İİK’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; icra takibine takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile 50.800,00 TL asıl alacağa takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâline karar verilmiş, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2910 takip sayılı dosyası kapsamından; davacının, davalı kooperatif hakkında adi takip yoluyla başlatmış olduğu icra takibinde, 15.10.2002 tarihli faturasını dayanak alarak 50.800,00 TL asıl alacak ile 91.637,63 TL işlemiş temerrüt faizinin tahsilini istediği ve takip borçlusu davalının süresindeki itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptâli davasının da bir yıllık süresi içinde ve 50.800,00 TL asıl alacak üzerinden takip borçlusu davalının itirazının iptâli istemiyle açılmış olduğu saptanmıştır.
Davacı tarafından icra takibine dayanak alınan faturada 3880 torba çimento ile 63 ton nervürlü demirin bedeli gösterilmiştir. Davacı taraf, sözü edilen faturanın davalıya ait inşaat işinin yapılması sebebiyle düzenlenmiş olduğunu bildirmiş; davalı tarafından ise yanlar arasında adi yazılı şekilde yapılan 10.07.2002 (04.07.2002) tarihli “SÖZLEŞMEDİR” başlıklı sözleşmenin yapıldığı savunularak ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkisine itirazda bulunulmuş ve bu sözleşmedeki yetki şartına dayalı olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 2007/376 Esas ve 2007/709 Karar sayılı hükümle mahkemenin yetkisizliğine ve uyuşmazlığın çözümünde ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve HUMK’nın 193. maddesinde öngörülen süresi içinde dava dosyası ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne intikal ettirilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafından sunulan sözleşme değerlendirilmemiş ve ayrıca keşif tutanağına geçirilen davacı vekilinin açıklaması gözetilmemiş ve inşaat mühendisi bilirkişiye A blokun tüm bedeli tespit ettirilmiştir. 10.07.2002 tarihli sözleşme, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Sözleşmenin 6. maddesinde işin bedeli, 439.000,00 TL’nin %65’i olan miktarda ve götürü olarak belirlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun 365/1. maddesi hükmü gereğince iş bedeli
götürü olarak kararlaştırılmışsa, yüklenici, eseri kararlaştırılan fiyatla yapmak zorundadır; eser önceden tahmin edilenden daha çok çalışmayı ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, bedelin arttırılmasını isteyemez. Mahkemece, öncelikle yapılması gereken iş, fatura konusu yapılan işin yazılı sözleşme konusu işin kapsamında olup olmadığının tespitine ilişkin olmalıdır. Götürü bedelli sözleşmeler kapsamında olan işin bedeli, dava konusu ise mahkemece, davacının hakettiği istenebilir iş bedelinin belirlenebilmesi için uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle yapılan işin varsa nefaset farkları da düşülmek suretiyle tüm işe oranının saptanması, bu oranın götürü bedele uygulanması, çıkan bu miktardan iş sahibi kooperatifin ödediği miktarların düşülmesi zorunludur.
Bedeli uyuşmazlık konusu iş sözleşme dışı iş niteliğindeyse, bu nitelikteki işlere sözleşme hükümleri uygulanamayacağından; işin bedeli BK’nın 413 ve izleyen maddeleri ve vekâletsiz iş görme kuralları uyarınca bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre mahkemece belirlenmesi gerekir.
Diğer yandan, bedeli dava edilen iş, yanlar arasında kurulduğu davacı tarafça yasal delillerle kanıtlanan ayrı bir sözlü sözleşme gereğince yapılmış ise, BK’nın 366. maddesi hükmü gereğince, işin bedeli yine yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre bilirkişi kurulu ya da bilirkişi aracılığıyla yapılacak inceleme sonucu mahkemece belirlenir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlara göre soruşturma yapılması ve taraflarca sunulacak tüm delillerin değerlendirilmesi ve davacının dava ve takip konusu yapılan alacağı hakedip etmediğinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın çözümlemesinden ibaret olmalıdır.
Eksik soruşturma sonucu ve hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporu dayanak alınarak; mahkemece, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.